Memleketin birinde şaklaban muhabir ve cambaz yaşarmış. Cambazın görevi memleketi yönetenlerin açığını, yanlışlarını bulup; yalan yanlış da olsa, şaklaban muhabire ileterek bu yolla makam elde etmekmiş. Bu durumu bilmeyen, göreve yeni atanan bir yönetici; bunların iyi, namuslu ve doğru insanlar olduğunu sanarak huzuruna davet etmiş.
Şaklaban Muhabir: Açız efendim! Bize ne olursunuz bir iş verin. Bizler ne iş olursa memleketimiz, vatanımız, devletimiz için yaparız demiş. Konuşma sırası cambaza gelince;
Cambaz: Efendim! Ben bir şey istemiyorum banada bir oda tahsis ederseniz sevinirim. Hem arkadaşımı da yalnız bırakmamış olurum, demiş. Tabii yöneticinin bu durum baya hoşuna gitmiş ve gözleri dolmuş. Sizin gibi adamlar zor bulunur bu memlekette yardımcılarına talimat vererek iki kafadarı iş sahibi yapmış.
Gel zaman git zaman şaklaban muhabir ve cambaz rahat durmamış. Yöneticinin koltuğuna ve bütün makamlara göz dikmişler. Her fırsatta yöneticiyi karalamak için ellerinden geleni yapmışlar. Bulundukları yerde bütün çalışanların da ayrıca motivasyonunu bozmuşlar. Bu durum yöneticinin baya canını sıkmış.
Yönetici; şaklaban muhabir ve cambaza bir şans daha vererek herkesin içinde uyarmış. Rahat durun, işinize gücünüze bakın, yoksa burada barınamazsınız! Diyerek son uyarısını yapmış. Bir kişinin ismi şaklaban muhabir ve cambaz olmasın...
Bunlar yine rahat durmazlar. Bir gün yönetici makamında yokken cambaz hemen bütün odalara dalarak gizli belgeleri toplar ve şaklaban muhabire verir.
Cambaz der ki; " Elimiz sağlam olsun yöneticinin ne yapacağı belli olmaz."
Şaklaban Muhabir: Haklısın kardeş!
Bilmedikleri bir şey var ki o belgelerin tamamı gizli olsada aldıklarının içi boştur. Ayrıca kameradan izlendiklerinden de haberleri yoktur. Yönetici benden günah gitti direyerek bunların işine son verir. Şaklaban muhabir; şaklabanlık yapar ama nafile iş işten geçmiştir.
Yine ortalıkta beş parasız ve kişiliksiz kalmışlardır. Kime çatacağız diyerek baya düşünmüşler. Memleketin diğer yöneticilerine bir şey yazsak onlar bize bir şey vermez. Akıllarına bir anda bir fikir gelir. Bizi işten çıkaran yöneticinin gizli belgelerini deşifre edelim. Belki yine yönetici bize acır, yanına alır diyerek bir yol izlerler.
Şaklaban muhabir: Cambaza dönerek bu belgelerin içi boş bunlardan bir şey çıkmaz .
Cambaz: Olsun abi bir kaç kelime fazladan ekledik mi o iş tamam der.
Kafadarlar başlarlar gece gündüz yazmaya. Tabii yönetici bunların ne olduğunu bildiği için hesaba almaz. Bunlar iyice hiddetlenerek bu sefer saçma sapan, komik haberlerle kendilerini rezil ederler. Yazdıkları haberlerin 99’u yanlış olur. 1 tane doğru haberi sen yahut ben yazarsa haber başlığına "YAŞA" yazalım derler. Bilmedikleri bir şey var ki artık halk nazarında kalemleri, itibarları ne yaparlarsa yapsın bir kez sarsılmıştır. Nihayetinde birgün cambaz doğru bir haber yazar.
Haberin içeriği şöyledir.
Bizden bir halt olmaz,
Yönetici bu alicengiz oyunları yutmaz.
Yine bir çay bir simite devam!
Gel bu işten vazgeçelim abim ,
vallahi billahi bizden adam olmaz.