İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının bilançolara yansıyan yönünün yanı paradigma ailevi ilişkilerde meydana getirdiği ve yalnızca kapalı kapılar arkasında yaşanan sıkıntılara da neden bulunduğu belirtildi. 

İsrail'in Gazze'ye 7 Temmuz'da başlattığı ve takribî iki ay devam eden saldırılarında aldıkları yaranın tesiriyle yüzlerce ailenin geleceği etkilendi, onlarca bayan sakat kalan eşlerinin bozulan psikolojileri karşısında biçare vaziyette kalıyor. 

Gazzeli yirmili yaşlardaki Selva Ahmed, İsrail saldırıları esnasında eşinin aldığı yaranın tesiriyle belinden aşağısını kaybettiğini ifade ederek, 'Eşim, tekerlikli sandalyeye mahkum olduktan sonra aşırı değişti. Çok değil bundan 3 ay öncelikle evlilik yıldönümümüzü kutlamıştık. Şimdi ise nerdeyse her gün sinir krizleri geçiriyor' dedi. 

Eşinin belden aşağısını kaybetmesiyle hayatlarının inme olduğunu dile getiren Ahmed, 'Eşim bundan sonra hiçbir sorumluluğunu yerine getiremiyor. Sinir krizleri geçirdiği süre önüne çıkan her şeyi kırıp döküyor' diye konuştu.

'Eşim bir yabancı gibi'

Bir öteki Gazzeli Ummu Ahmed (35) ise eşinin saldırılarda aldığı cerahat sebebi ile bundan sonra devinim edemediğini dile getirerek, 'Ebu Ahmed, evde eş ve baba konumundayken şimdi bir yabancı oldu' ifadesini kullandı.

İsrail saldırılarının hayatlarının tümüyle olumsuz etkilediğine dikkati çeken Ummu Ahmed, sözlerine şöyle devam etti:

'İsrail saldırıları yalnızca bayları sakat bırakmadı tıpkı sürede evlerimize hüzün tohumları ekti. Eşim sanki bizimle değil de sadece ben ve çocuklarım müşterek yaşıyoruz.'

'Evimiz sonbahara döndü'

Öte yandan Gazzeli Muhammed Nuri (29), eşinin saldırılar esnasında yaralandığını dile getirerek, 'Bu konudaki sıkıntılarımızı kapalı kapılar peşinden sessiz bir biçimde yaşıyoruz. Evimiz sonbahara döndü. Artık yeni bir çocuğumuz olmayacak' diye konuştu.

Filistinli Meha Suheyli (25), saldırılarda sakatlanan eşinin sinir krizleri geçirdiğini, mesafe paradigma evden çığlıklarının yükseldiğini belirterek, 'Sakin bulunduğu yıllarda ise cansız bir bedenden farkı yok' dedi.  

Gazze'deki Ortopedi Merkezi Müdürü Hazm eş-Şeva, organ kaybı yaşamanın zorluğuna işaret ederek, 'Halihazırda belden aşağısını kaybeden 200 şahıs için protez ekipmanı hazırlıyoruz. Ancak bu protezleri edinseler dahi aile hayatları eskisi benzeri olamaz. Bu da ailelerde sorunlara yol açıp, hayatlarını cehenneme çevirebilir' ifadelerine yer verdi.

'Engelden doğan öfke, engellilikten daha tehlikeli'

Gazze Toplum Ruh Sağlığı Programı'nda çalışan Psikolog Semir Zakut ise sakatlıktan hasıl bulunan 'öfke'nin, engelli olmaktan daha tehlikeli olduğunu dile getirdi. 

Gazze'de engelli olanların yaşadıkları psikolojik huzursuzluklar sebebi ile kapalı kapılar ardında onlarca bireyin acı çektiğini belirten Zakut, sözlerine şöyle devam etti:

'İsrail saldırılarının ardında bıraktığı yıkımlar gün be gün ortaya çıkıyor. Bu yıkımların peşinden psikolojik rahatsızlıklara düçar bulunan hastaların tamamı de doktor koltuğuna oturmak istemiyor, sıkıntıları kendi başlarına yaşam sürmeyi tercih ediyor. Saldırılar sonrası ailevi hayatları ziyan gören beyler ise tedrici şekilde sosyal hayattan da elini eteğini çekmeye başlıyor.' 

'Engelli olduktan sonra bayların yaşadığı psikolojik travmalar sinir krizlerine dönüşebilir'

Zakut, engelli olduktan sonra bayların yaşadığı psikolojik travmaların sinir ve hiddet nöbetlerine dönüşebileceğini kaydederek, 'Bir anda her şeyini kaybedenleri yaşayacağı bunalımından hasıl olacak patlamalar da benzeri ve çocuklarına yönelik oluyor. Eşler içerisinde yaşanan bu problemler boşanma veya anlaşılamaz toplumsal sorunlarla sonuçlanabiliyor. Bu çeşit hastaların bilişsel davranışçı terapiye gereksinimi var' diye konuştu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Eşref el-Kudra, savaşın peşinden bıraktığı bilançonun ancak aylar sonra netleşebileceğini ifade ederek, 'Bazı yaralılar tedavi için ülke dışına gitti. İsrail saldırılarında yaralananlardan kaç bireyin kalıcı sakatlığa maruz kaldığı veya ailevi yaşantısında problemler yaşadığını anlatım eden net rakamlar verilmesi an itibariyle zor. Bu çeşit istatistikler için titiz çalışmalar yapılması gerekiyor' dedi. 

İsrail'in Gazze'ye son saldırılarının vahşi ve zalimce olduğunu belirten Kudra, 'Yüzlerce Filistinli tekerlikli sandalyeye mahkum edildi veya kalıcı sakatlığa mahkum oldu' diye konuştu.

Gazze'de Sağlık ve Sosyal İşler bakanlıklarıyla koordineli biçimde çalışan Engelliler Federasyonu Başkanı Avni Matar ise İsrail saldırılarında yaralananların yüzde 40'ından fazlasında görsel, işitsel engellilik ya da  hareket yoksunluğu meydanda geldiğini belirtti. 

Matar, saldırılarda aldığı yaralar sonucunda sakatlanan veya kısmi inme geçirenlerin rehabilitasyon ve psikolojik tedaviye gereksinimi olduğunu kaydetti.

İsrail'in Gazze'ye 7 Temmuz'da başlattığı 51 gün devam eden saldırılarında 2 bin 166 şahıs hayatını kaybetti, 11 binden çok şahıs de yaralandı. Saldırılarda 17 bin 200 ev, 73 cami ve 24 mektep yüzde yüz yıkıldı, binlerce yapı hasar gördü.