Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Türkiye küresel alanda bir adalet ve hakikat mücadelesi veriyor. Türkiye bugün temel düsturu adalet ve hakikat; temel hedefi ise herkes için barış ve istikrar olan bir ülke olarak dünyadaki sistemsel buhranda bir pusula gibi çalışıyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen TRT World Forum’da konuştu. Türkiye’nin bugün küresel alanda iki önemli mücadele verdiğini söyleyen Altun, "Bunlardan biri, adalet mücadelesidir. İkincisi de ise, hakikat mücadelesi. Her iki mücadelenin bayraktarlığını da liderliğini de yürüten, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi biyografisi, her şeyden önce onun adalet mücadelesinin bir remzidir.Cumhurbaşkanımız siyasete atıldığı ilk günden itibaren öncelikle ülkemizde cereyan eden adaletsizlikleri, hak ihlallerini ve yine bunlarla paralel bir şekilde ilerleyen sosyo-ekonomik sorunları ortadan kaldırmak için mücadele etti. Kendisinin söylem ve siyasi teklifleri milletimizin teveccühüne mazhar olduktan ve iktidara geldikten sonra Cumhurbaşkanımız, söz konusu adaletsizlikleri ve sorunları ortadan kaldırmak için yoğun bir çaba sarfetti. Bu çabalar neticesinde demokrasimiz vesayetten temizlendi. Kamusal alandaki insan hakları ihlalleri giderildi. Eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki engeller ortadan kaldırıldı. Ekonomi ve dış politikadaki bağımlılık zincirleri kırıldı .Atılan cesur adımlarla ülkemizin, vatandaşlarımızın maruz kaldığı adaletsizlikler, hak ihlalleri ve zulümler tarihin kara sayfalarına gömüldü" dedi.
Türkiye’nin bu kez küresel alanda bir adalet ve hakikat mücadelesi verdiğini söyleyen Altun, "Bakınız, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail, bütün dünyanın gözleri önünde Filistin halkına soykırım uyguluyor. Ve bu soykırım karşısında Batılı hükümetler ve ana akım Batı medyası ne yazık ki kafasını kuma gömmüş vaziyette. İsrail’i durdurmaya çalışmak yerine onu cesaretlendirmeye çalışıyorlar. Onu haklı çıkarmak için bahaneler uyduruyor.Bugün İsrail soykırım makinesi ve onun suç ortakları bu cürümlerini işlerlerken sayın Cumhurbaşkanımız bütün benliğiyle uluslararası platformlarda, dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerde en açık ve net bir şekilde bu katliamı, bu soykırımı sonlandırmak, mazlumların yaralarının sarılmasına yardım etmek için uğraşıyor. Batılı liderlerin yüzüne canlı yayında ’kusura bakmayın bizim sizin gibi arkamızda soykırım gibi bir tarihsel utanç yok’ diyor. BM kürsüsünden ’Dünya 5’ten büyüktür’ diye haykırıyor ve ’Daha adil bir dünya mümkündür’ çağrıları yapıyor. Türkiye bugün temel düsturu adalet ve hakikat; temel hedefi ise herkes için barış ve istikrar olan bir ülke olarak dünyadaki sistemsel buhranda bir pusula gibi çalışıyor" dedi.
"Türkiye olarak, günümüzün zorluklarını karşılamada her zamankinden daha özgüvenliyiz"
Yaşanılan çağın hiç kuşkusuz bir iletişim çağı; hatta bir dijital çağ olduğunu belirten Altun, "Gerçek iletişimin, toplumlararası etkileşimin artmasını beklediğimiz çağımız, ne yazık ki, aynı zamanda yalanın ve dezenformasyonun çağı haline gelmiştir. Bu çağda küresel güç ilişkilerindeki adaletsizlik, küresel medya sektöründe de hatta kendisini gösteriyor yeniden üretilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanım, daha adil bir dünya inşa etme vizyonunuz doğrultusunda, bizler de adil bir küresel medya ve iletişim ekosistemi için mücadele ediyoruz. Türkiye olarak, günümüzün zorluklarını karşılamada her zamankinden daha özgüvenliyiz. Halkımızın dinamizmi sayesinde, yeni teknolojik gelişmelere ve ortaya çıkan sorunlara getirilen yenilikçi çözümlere hızla uyum sağlıyoruz. Yapay zeka, insansız hava araçları ve uzay araştırmaları, teknolojileri, çalışmaları gibi alanlarda ciddi kamu ve özel yatırımlarla desteklenen ulusal teknoloji girişimlerimiz, iletişim alanında da kendini gösteriyor. Öte yandan medya okuryazarlığını geliştirme ve sosyal medyada dezenformasyonu önleme girişimlerine ciddi yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Gerek ulusal alanda gerek uluslararası alanda bir yandan sahadan gerçek haber ve bilgi üretimini teşvik ediyor, öte yandan dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetlerine karşı sistematik mücadele yürütüyoruz. Biz şuna inanıyoruz, daha adil, daha müreffeh, daha demokratik bir uluslararası sistem ancak daha sıhhatli bir iletişim ekosisteminin inşasıyla mümkündür. Büyük kırılmaların eşiğindeki dünyamızda, krizleri ve dönüşümü yönetmek, kapsamlı bir politik vizyona, dirayetli ve kararlı bir siyasal liderliğe ihtiyaç duymaktadır" diye konuştu.