Baykal: Türkiye'de bir panik ve korku ortamı oluşturuluyor. Böyle büyük bir toplumsal şoku haklı gösterecek toplumsal çalkantıyı yaşamış değildiz. Böyle olaylar iç kargaşaların getirdiği noktada yaşanır. Türkiye 6,5 yıl önce iktidar değişikliği oldu. Son 2 yıldır birbiri ardından dalgalar, alınan insanlar. Niye alınıdı? Bu alınan insanlar neden alındı? bu konu hakkında kamuoyuna hiçbir açıklama sunum yapılmamılştır. Hukuk süreci gizli bir tahkikatın sonucunda oluşturulan bir iddianame ve o iddianamenin yargı tarafından değerlendirilmesidir.

Bizim anayasal hukuk sistemimizin 4 tane temel dayanağı var. Laik olacak, Demokratik olacak, Sosyal olacak ve bir hukuk devleti olacak. Bizim devletimiz bu 4 ana sütüna dayanır. Türkiye'deki iktidar partisi hakkında laikliğe aykırı fiillerinden dolayı kapatma davası açılmıştır. Bir süreden beri Türkiye'nin sosyal bir kimlik taşıdığını söylemek mümkün değildir. Eğitim paralı hale gelmiştir. Sağlık paralı hale gelmiştir. Sosyaillik iftar çadırları haline gelmiştir. Bizim anayasamızın işaret ettiği sosyallik bu mudur? Türkiye'nin artık bir hukuk devleti kimliğini taşıdığını söylemek giderek inandırıcılığını kaybetmektedir. Türkiye'de artık hukuk devleti uygulamasının çok net bir biçimde gündemden düşmekte olduğu 74 tane baronun açıklamasıyla açıkça ortaya çıkmıştır. Ucu açık iddianame olmaz. Sanıktan delile gidilmez. Delilden sanığa gidilir.

Türkiye sürekli bir darbe ortamında mazur görülebilecek yaşanan uygulamalara muhatap olacak. Bizde günlük yaşantımızı sürdüreceğiz öyle mi? Bu yanlışlığın bir yerden dönmesi lazım. Bütün bu yanlışların döneceği bir mahkemeyi arıyoruz. Öyle bir mahkeme var mı yok mu döner mi dönmez mi bilmiyorum. Seçim bu zamanda bütün bu yanlışların değerlendirileceği bir mahkeme olacaktır. Bugün gözaltına alınan insanlar acılar çekecektir ama hiçbir zaman haysiyet ve şerefine leke gelmeyecektir. Herkes kendi uslubu içerisinde muhalefetini ortaya koyar. Kimsenin kimseyi aldatmaya hakkı yoktur. Tarihi bir sürecin içerisinde geçmekte olduğumuzu ve çok kritik bir durumdan geçtiğimizi ve bu durumun hiç kimsenin göz ardı etmemesini istiyorum. 29 Mart'ta hesapların en güzel şekilde verileceğine inanıyorum. Bu tutuklamada gözaltına alınmış insanlar aydınlar, yorumcular, araştırmacılar gerçekten Türkiye'ye yakışmayan bir manzara bunun acısını sizinle paylaştım. Bütün bunları önümüzdeki seçimlerde görüşeceğiz.

Aday belirlemek zor bir iş. Birçok aday var ancak birtek kişi seçiliyor. Seçilememiş arkadaşlarım partimizin saygın unsurları olmaya devam edecek. Seçilen arkadaşlarım herkes adına görev yapmaya devam edecekler. Önceklike Türkiye'nin bir dürüst yönetim ihtiyacı olduğunu düşünerek seçim yaptık. Dürüt siyasetçiler, yöneticiler olmalıdır diye düşündük. Arkadaşlarımızı seçerken dışlayıcı değil kucaklayıcı olmaları, bütünleştirici olmalarını göz önüne alarak seçim yaptık.

İŞTE CHP'NİN ADAYLARI

Aydın: Özlem Çerçiğolu

Bursa: Sena Kaleli

Kastamonu: Müjgan Alagöz

Antakya: İriz Şentürk

Erzincan: Nuran Bülbül

Eskişehir: Aydın Güngör

Adana: Soner Çetin

İzmir: Aziz Kocaoğlu

Ankara: Murat Karayalçın

İstanbul: Kemal Kılıçdaroğlu