Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, adli hizmetlerin yürütüldüğü hizmet binalarının açılışına katıldı. Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binası’nın açılışında konuşan Bakan Tunç, adaletin herkese eşit ve adil bir şekilde ulaşılabilir olması ve hukukun güçlenmesine katkı sağlamak amacıyla önemli bir adım attıklarını belirterek, hukukun üstünlüğünü güçlendirmeyi sürdüreceklerini söyledi.
İzmir’de şehit polis memuru Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can’ı anma törenine katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, daha sonra adli hizmetlerin yürütüldüğü hizmet binalarının açılışını yaptı. Buca’da bulunan Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binası’nda gerçekleşen açılışa Bakan Tunç’un yanı sıra İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanı Hızır Aslıyüksek, milletvekilleri, belediye başkanları ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
“Adaleti tesis etmenin vazgeçilmez şartı hukuk devletini hakim kılmaktır”
Açılışta konuşan Bakan Tunç, adaletin toplumsal huzur ve barışın teminatı olduğunun altını çizerek, “Adaleti tesis etmenin vazgeçilmez şartı ise, hukuk devletini hakim kılmaktır. Yasama, yürütme ve yargıdan oluşan demokratik hukuk devletinin adaleti hakkıyla tecelli edebilmesi için tarafsız ve bağımsız, etkin işleyen bir yargı sistemine sahip olması gerekmektedir. Bu anlamda hukuk devletinin olmazsa olmazı olan adil, bağımsız, tarafsız, güvenilir ve etkin işleyen bir yargı erkinin üç temel ihtiyacı vardır. Bunlar; ihtiyaca cevap veren bir mevzuat, fiziki imkanların yeterliliği, etkin bir insan kaynağıdır” dedi.
Mevzuattaki temel kanunları güncel ihtiyaçlar doğrultusunda çağın gereklerine uygun hale getirdiklerini ifade eden Bakan Tunç, şöyle devam etti:
“80 yıldan bu yana uygulanan ancak artık günümüz ihtiyaçlarına cevap vermeyen bütün temel kanunlarımızı, Ceza Kanunumuzu, Borçlar Kanunumuzu, Ticaret Kanunumuzu, Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzu ve Ceza Muhakemeleri Kanunumuzu yeniledik. Avrupa’nın en yeni temel kanunlarına sahip bir ülke konumundayız. Adalet teşkilatımızın fiziki imkânlarını çağın gereklerine uygun hale getirdik. 2002 yılında 78 müstakil adliyemiz varken, bugün bu sayıyı 380’e çıkardık. Kapalı alan miktarını 10 kattan fazla arttırdık. Adaletten, güvenlikten kısıtlama olmaz. Adalet gecikmeden tesis edilmeliydi. UYAP entegrasyon çalışmaları kapsamında 57 kurumla 186 farklı entegrasyonu tamamladık. Vatandaş portalı 22 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Yani mahkemelerimiz resmi kurumlardan günlerce belge beklemiyor. Avukatlarımız, uzlaştırmacılarımız, bilirkişiler UYAP sisteminden yararlanıyor. Önümüzde yapay zekayla ilgili çalışmalar var.”
‘Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’
2002 yılında ülke genelinde 9 bin 349 olan hâkim ve savcı sayısını 24 bin 642’ye çıkararak yüzde 163 arttırdıklarını anlatan Bakan Tunç, son 1 yılda Türkiye genelinde ilave bin 195 hakim ve savcı ataması yapıldığını belirtti. Hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesini artırmak için de öncelikle hukuk fakültesine girişte başarı sıralamasını 190 binden 125 bine yükselttiklerini söyleyen Bakan Tunç, “Hukuk fakültelerinde ikinci öğretimi kaldırdık. Pratik çalışmalarla öğrencilerin mesleğe hazırlanması için çalışıyoruz. Bu yıl Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nı başlattık. HMGS’nin ilki 29 Eylül 2024 tarihinde ÖSYM tarafından gerçekleştirildi. Yılda iki kez bu sınav yapılacak. Yine başlattığımız bir diğer uygulama da Hakim ve Savcı Yardımcılığı Sistemi. 2 yıl süren Hakim ve Savcı Adaylığı Sistemi’nden vazgeçerek, 1 yıla yakını Adalet Akademisi’nde, 2 yılı aşkın bir süre de adliyelerde tecrübeli hâkim ve savcılarımızın yanında usta çırak ilişkisi içerisinde 3 yıl boyunca geçirilecek bir mesleğe hazırlık dönemi uygulamasını başlattık. Bu uygulamanın mesleğin kalitesini artıracağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Mahkeme sayısında yüzde 131 artış
Adaletin daha hızlı bir şekilde tesis edilmesi için mahkeme sayılarını da sürekli artırdıklarını kaydeden Bakan Tunç, uzun süren yargılamalara son vermek istediklerini kaydetti. Tunç, 2002 yılında adli ve idari yargıda 3 bin 727 olan mahkeme sayısını yüzde 131 oranında artışla bugün itibarıyla 8 bin 632’e çıkardıklarını söyledi. Son bir yılda 2 bin 623 ilk derece mahkemesi kurduklarını ifade eden Tunç, şunları söyledi:
“İstinaf mahkemelerimizle hem Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükünü azalttık hem de vatandaşlarımızın hukuki güvencesini arttırdık. Böylece yaşanan uyuşmazlıkların daha etkin ve hızlı bir yargılama ile çözüme kavuşmasını sağladık. İstinaf mahkemelerimizin iş yükünü göz önüne alarak daire ve üye sayılarını artırarak yapılarını güçlendirmeye devam edeceğiz.”
Hükümlülerin yeniden topluma kazandırılması
Bakan Tunç, ceza infaz sisteminin amacının yalnızca suçluyu cezalandırmak değil, aynı zamanda suçluları yeniden topluma kazandırmak ve toplumu suçtan korumak olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“İnfaz sistemi, hükümlüleri; infaz sonrasındaki hayatlarına hazırlayabildiği ve toplumun bir parçası haline getirdiği ölçüde, başarılı kabul edilebilir. Bu noktada denetimli serbestlik, 2005 yılından beri adalet sistemimizin en önemli unsurlarından biridir. Denetimli serbestlik uyulması gereken belirli yükümlülükleri içeren bir yaptırım türüdür. Denetimli serbestlik tam bir özgürlük hali değil, şüpheli, sanık veya hükümlülerin devamlı suretle denetlenerek izlendiği bir kontrol alanıdır. Bu infaz sistemiyle hükümlüye, uyarı ve önerilerde bulunarak uyması gereken bir denetim planı hazırlıyoruz. Zira hükümlü denetim süresince belirlenen yükümlülük ve programlara uymazsa ya da bu süreçte yeni bir suç işlerse denetimli serbestlik tedbirini sonlandırıyoruz. Böylece denetimli serbestlik tedbiriyle ıslahı sağlanamayan hükümlüyü ceza infaz kurumuna alıyoruz. Ve cezasını infaz kurumunda infaz ederek ıslahını sağlıyoruz.”
2024’de 108 bin yükümlü kamuya yararlı işte çalıştı
İzmir ve Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü binalarının yükümlülerin topluma uyum süreçlerini destekleyeceğine dikkat çeken Bakan Tunç, onların eğitim, mesleki beceri geliştirme ve psikososyal destek hizmetlerinden faydalanabileceğini ifade etti. Tunç, denetimli serbestlik uygulamalarının sadece yükümlülerin değil, aynı zamanda toplumun da güvenliğini ve huzurunu sağlamayı hedeflediğini anlattı. Tunç şu bilgileri verdi:
“Her geçen gün büyüyen denetimli serbestlik sistemi; 149 denetimli serbestlik müdürlüğü, 6 bin personelle, 437 bin yükümlünün denetim ve takibini gerçekleştirmektedir. Bugün denetimli serbestlik sistemi aracılığıyla yargı mercileri tarafından hükmedilmiş 8 milyonun üzerinde kararın infazı başarılı bir şekilde tamamlanmıştır. Halen bu sistemde iyileştirme çalışmaları odağa alınarak 520 bin kararın infazına devam ediliyor. Denetimli serbestliğin bir parçası olan ve 2013 yılında kurulan elektronik izleme merkezi vasıtasıyla yaklaşık 67 bin 500 kişinin denetim ve takibini elektronik izleme ekipmanlarının kullanımı ile gerçekleştirdik. 2024 yılında 108 bin yükümlü, başta belediye, adliye, cami, kaymakamlık olmak üzere birçok kamu kurumunda kamuya yararlı bir işte çalıştı. 648 okulun boya tamirat, tadilat ve temizlik işlerini yaparak kamu kurumlarına destek olduk. Halihazırda 12 bin hükümlü kamuya yararlı bir işte çalışmaya da devam ediyor. Çeşitli kurumlarla yapılan iş birliği kapsamında yükümlüler hem meslek sahibi oluyor hem de kamu yararına çalışmalara katılıyor.”
"Herkes adli tıbbın adalet terazisinde eşit yer alır"
Bakan Tunç konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz 14 bin 703 metrekare kapalı kullanım alanına sahip İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz ve 3 bin 200 metrekare kapalı kullanım alanına sahip Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz; 224 kişilik konferans salonu ve toplantı salonlarıyla 13 adet infaz bürosu, 44 adet bireysel görüşme odası, 10 adet grup çalışma odasıyla İzmir ili sınırlarında yer alan 17 ilçemize hizmet verecek. Bugün aynı alanda İzmir ve Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü binalarımızın açılışıyla birlikte İzmir Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Binası’nın da açılışını gerçekleştiriyoruz. Adli tıp bilimi, yargının gerçeği arama yolculuğuna ışık tutan bir bilim dalıdır. Herkes adli tıbbın adalet terazisinde eşit olarak yer alır. Çünkü adli tıp tarafsızdır. Onun görevi, yalnızca gerçeği bulmak ve adaletin terazisini dengelemektir. Yalnız ceza hukuku alanında değil, özel hukuk uyuşmazlıklarında da Adli Tıp Kurumunun yapacağı analiz ve tespitlerin önemi oldukça büyüktür. “
"Türkiye Yüzyılı yargı reformu stratejisi hazırlıkları tamamlandı"
Adli Tıp Kurumu hizmetlerine her zaman gereken önemi ve hassasiyeti gösterdiklerini anlatan Bakan Tunç, bu kapsamda 2002 yılında 5 olan ihtisas kurulu sayısını 8’e çıkardıklarını, 25 ilde hizmet sunan adli tıp kurumunu 81 ilde hizmet sunar hale getirdiklerini açıkladı. Bakan Tunç, “Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Adli Tıp Grup Başkanlığı Binamız, 15 bin 765 metrekare kapalı kullanım alanına sahip, 3 kattan oluşuyor. Binamızda, Trafik, Fizik, Adli Bilişim, Morg, Kimya ve Biyoloji İhtisas Daire Başkanlığı yer alıyor. İzmir, Manisa ve Aydın illerimize hizmet veriyor. Önümüzdeki dönemde reform çalışmalarımızı gerek mevzuat değişiklikleri gerekse uygulamaya yönelik faaliyetlerle sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Stratejisi hazırlıklarını tamamladık. Vizyonuyla hazırladığımız Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Stratejisi belgemiz Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yakın zamanda milletimizle paylaşılacak” ifadelerini kullandı.
"Adalete erişim sorunsuz şekilde sağlanacak"
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ise, adli tıbbın maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında adaletin önünü aydınlatan bir bilim dalı olduğunu ifade ederek, “Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, toplum için büyük önem arz eden şüpheli ve sanıkların toplum için denetiminin yapılması, iyileştirilmesi işlevlerini sağlamaktadır. Bu iki kurumun aynı lokasyonda bulunması adalete erişimi sorunsuz şekilde sağlayacaktır. İzmir Çocuk Adalet Merkezi de çocuklarla ilgili adli süreçlerin itina ile yürütülmesini sağlayacak. Buca Kaynaklar köyünde imzalanan protokolle bağımlılıkla mücadele köyü yakında başlayacak” dedi.
İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanı Hızır Aslıyüksek, “Adli tıp kurumu dünyada öncü ve referans bir kurumdur. 1982 yılında kurumsallaşarak bugünkü organizasyon yapısına kavuştu. Eğitim merkezi olarak çalışmaları sürdürüyoruz. Adli tıp kurumu olarak 2024 yılında 228 bin 802 otopsi işlemi yaptık. 901 bin den fazla adli dosyayı inceledik” diye konuştu.
İzmir Valisi Süleyman Elban da konuşmasında adaletin gerçekleşmesi açısından 200 yıllık geçmişi olan bir kurum olan Adli Tıp Kurumu’nun kendine yakışır bir tesis olarak önemli görevler üstleneceğini belirterek, “İnfazın bitiminden sonra denetimli serbestlik hizmetlerinin sağlıklı ortamda hizmet verilmesi de büyük önem taşıyor. Bu sürecin iyi bir şekilde yürütülmesi için bugün açılışı yapılacak her üç tesisin ilimize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve beraberindeki protokol, konuşmaların ardından açılış kurdelesini kesti. Bakan Tunç, daha sonra bina içerisinde incelemelerde bulunarak, yetkililerden bilgi aldı.