Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu (HAK-İŞ) ziyaret ederek, Genel Başkan Mahmut Arslan ve HAK-İŞ Yönetim Kurulu ile bir araya geldi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, HAK-İŞ’i ziyaret ederek, Genel Başkan Mahmut Arslan ve HAK-İŞ Yönetim Kurulu ile bir araya geldi. Burada bir konuşma gerçekleştiren Bakan Işıkhan, sendikalara önem verdiklerini ve sendikalarla ortak hareket etmeye özen gösterdiklerini söyledi.

"13. Çalışma Meclisi’ni 29-30 Nisan 2024 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştireceğiz"
Çalışma Meclisi’nde çalışma hayatını ilgilendiren temel konulara ilişkin sorunların gündeme getirildiğini ve bunlara yönelik hazırlanan politikaları tüm tarafların katkılarıyla hayata geçirmeye çalıştıklarını söyleyen Bakan Işıkhan, “13. Çalışma Meclisi’ni Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle 29-30 Nisan 2024 tarihlerinden Ankara’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Üç gün sürecek program boyunca; ilgili bakanlıklarımız, kamu kurum ve kuruluşlarımız, işçi, işveren ve kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonlarımız, akademisyenlerimiz, iş dünyası, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla çeşitli paneller düzenlenecektir” dedi.
Bugün davetlerini gerçekleştirmek üzere HAK-İŞ’i ziyaret ettiğini ifade eden Bakan Işıkhan, HAK-İŞ’in de Çalışma Meclisine katılarak; Türkiye Yüzyılı’nda çalışma hayatının şekillenmesine önemli katkılar sunacağına inandığını ifade ederek, bu vesileyle bu hafta sendikaları tek tek ziyaret edeceklerini dile getirdi.

"Sendikalardan habersiz, sendikalarla istişare etmeden, sosyal diyalog kurmadan hiçbir adım atmamaya özen gösteriyoruz"
Bakan Işıkhan, Çalışma Meclisi’nin gündeminin oluşturulmasında konfederasyonların görüşlerini ve önerilerini aldıklarını ifade ederek, “Biz sendikalardan habersiz, sendikalarla istişare etmeden, sosyal diyalog kurmadan hiçbir adım atmamaya özen gösteriyoruz. Üçlü Danışma Kurulu’nda, Kamu Personel Danışma Kurulu’nda ve diğer kurullarda ve toplantılarda gündemimizi yine hep birlikte oluşturduk. Kararlı atılımlarımızı, düzenlemelerimizi bugüne kadar, sosyal diyalog anlayışıyla gerçekleştirdik. Cumhuriyetimizin 100 yıllık birikiminin verdiği güçle birlikte, 2024 yılında; kendimize yeni hedefler belirledik. Ulusal ve uluslararası düzeyde yaşanan birçok badireye rağmen; istikrarla büyüyen ekonomimiz, dünyada her geçen gün artan gücümüz; bize, gerek ulusal gerekse uluslararası ölçekte büyük sorumluluklar yüklemeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
Türkiye Yüzyılı’na ancak; çalışan, üreten insanlarla, emekçilerle erişeilbileceğine inandığını söyleyen Bakan Işıkhan, bu yüzyılı çalışanın, emeğin ve üretimin yüzyılı yapacaklarını belirterek, “Bu sebeple Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; kalıcı refahın temini için çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu şekilde; pek çok konunun kapsamlı olarak ele alınacağı 13. Çalışma Meclisimizin şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

"1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde bizler de işçilerimizle birlikte olacağız"
Emeğin, hem maddi hem de manevi dünyamızda müstesna bir yere sahip, kutsal bir kavram olduğunu dile getiren Bakan Işıkhan, “Bu hassasiyetle işçi ve emekçilerimizin haklarının korunması ve geliştirilmesi her zaman öncelikli meselemiz olmuştur. Sendikalaşma hakkından sosyal güvenliğe kadar her alanda öncelikle çalışanlarımızın menfaatlerini gözettik. Son 21 yıldır, sendikal faaliyetlerin en büyük destekçisi biz olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Sendikalarla ilgili çok sayıda düzenleme yaptık. Sadece örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmamız dahi ülkemizdeki sendikalı sayısını büyük oranda artırdı. 2013 yılında 1 milyon olan sendikalı işçi sayısı 2 milyon 495 bine, yüzde 9 olan sendikalaşma oranı ise yüzde 15,22’ye yükselmiştir” ifadelerine yer verdi.

"Emek ve Dayanışma Günü’nü Türkiye’nin çalışma hayatına yakışır şekilde kutlayacağız"
Bakan Işıkhan, bu yılki kutlamaların Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını ve Türkiye Yüzyılı’nı başlatan bir milat olması sebebiyle her zamankinden çok daha anlamlı, çok daha farklı bir atmosferde gerçekleştirileceğini ifade ederek, "Hafta boyunca düzenleyeceğimiz çeşitli programlar eşliğinde; büyük ve güçlü Türkiye’nin çalışan, üreten, alın teri akıtan işçisiyle, emekçisiyle, yediden yetmişe tüm vatandaşlarımızla birlikte emek dünyamızın bu özel gününü tam manasıyla idrak edeceğimiz bir gün olacak. Biz, bir taraftan emeğin hakkını korurken diğer yandan da bu hakkın istismar edilmesine hiçbir zaman müsaade etmedik. Emekçilerimizi, ülkemizin kalkınmasının en önemli parçalarından biri olarak gördük. Bu hafta boyunca hem Çalışma Meclisimizde çalışmalarımızı sürdüreceğiz hem de emek ve dayanışma günü Türkiye’nin çalışma hayatına yakışır şekilde kutlayacağız" dedi.