Ramazan ayında uzun saatler aç ve susuz kalmanın yanı sıra, hatalı beslenmek ve vücudu yormak kalp hastaları için büyük bir risk oluşturuyor. Özellikle yaz aylarına rastlayan 16-17 saatlik uzun süreli açlık gerektiren oruç sonrasında iftarda mideye aniden yüklenmek, aşırı tuzlu, yağlı ve karbonhidratlı besinler tüketmek, iftar sonrasında ardı ardına sigara içmek, riskli kişilerde kalp krizini ve ölümcül ritim bozukluklarını tetikleyebiliyor. Kalbi yoran unsurun oruç tutmak değil, yanlış ve kötü beslenmek olduğunu belirten Acıbadem Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Selçuk Görmez, Ramazan ayında kalp sağlığınızı korumak için dikkat etmeniz gereken noktaları şöyle sıralıyor:
1- Akdeniz mutfağı ile beslenin:
Beyaz et, süt ürünleri, sebze ve salata ağırlıklı beslenme tarzı olan 'Akdeniz' mutfağını benimseyin. Kalp-damar sağlığınızı korumak için haftanın her günü kırmızı et tüketiminden, yüksek kalorili hamur işi ve tatlılardan, tuz oranı yüksek ve sağlıksız yağ içeren paketlenmiş hazır raf ürünlerinden kaçının.
2- Besinleri üçe bölün:
İftarda hızlı ve aşırı bir şekilde yemek yemeyin. Dolu bir mide, kalbin iş yükünde artışa ve kalbe giden kan miktarında azalmaya neden olarak kalp krizini ve ritim bozukluklarını tetikleyebiliyor. Kalbinizi yormamak için iftar ve sahur arasında yiyeceğiniz besinleri üç öğüne bölün.
3- Tuzlu ve tatlı besinlerden kaçının:
İftar veya sahur sofrasında sakatat, salam, sucuk ya da pastırma gibi tuzlu ve yağlı besinleri, hamur işlerini, yağda kızartılmış yiyecekleri, şerbetli tatlıları tercih etmeyin. Yemeklere fazladan tuz eklemeyin.
4- En az 2 litre su için:
Gün içinde ortaya çıkan sıvı kaybını yerine koymak için yeterli miktarda su tüketmeye özen gösterin. Örneğin iftar ve sahur arasında sıvı kısıtlanmasını gerektirecek özel bir durumunuz yoksa en az 2 litre su için. Ayrıca 1 şişe maden suyu içmenizin mineral takviyesi açısından yararı olabilir. Ancak kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon hastası iseniz sodyum içeriğine dikkat etmelisiniz.
5- Sahurda kuruyemiş:
Sahuru kesinlikle atlamayın. Sahurda lifli, uzun süre tok tutacak yoğurt, peynir, sebze, ceviz, fındık, çiğ badem gibi kuruyemişler ile tahıl ve baklagillerden zengin yiyecekleri tüketin. Yüksek tansiyon hastalığınız varsa ve sahurda kahvaltı edecekseniz az tuzlu peynir ve zeytin, domates, salatalık, 2-3 dilim kahverengi ekmek (çavdarlı, yulaflı vd.), bir kase az yağlı yoğurt ve salata tüketebilirsiniz. Ayrıca haftada 2-3 adet yumurta yemeniz fayda sağlayacaktır.
6- Sigara içmeyin:
Özellikle iftarda ve sonrasında ardı ardına sigara içmek çok tehlikeli. Sigara, kanın kalbe oksijen taşıma kapasitesinde azalmaya, pıhtılaşma özelliğinde artışa ve kalbi besleyen koroner damarlarda büzüşmeye neden olarak kalp krizleri ile ölümcül ritim bozukluklarını tetikleyebiliyor.
7- Çayınız demli olmasın:
İftar veya sahurda fazla miktarda çay ile kahve içmek içerdikleri kafein ve tein maddeleri yüzünden kalp hızında artışa, kalp ritminde ve tansiyonda dengesizliklere yol açabiliyor. Bu nedenle çayı az demli ve günde 2-3 küçük bardağı geçmeyecek şekilde için.
8- Serin ortamlarda bulunun:
Açlık ve susuzluğun etkisini azaltmak için güneşin altında ve sıcak ortamlarda bulunmayın. Sıcak hem su ve tuz kaybına bağlı tansiyon düşüklüğüne hem de vücudun ısı dengesinde bozulma ve damarlarda ani büzüşme nedeniyle tansiyon yüksekliğine yol açabiliyor.
9- Stresten uzak durun:
Yorucu iş temposundan, 2 saatten fazla ayakta kalmaktan ve stresten mümkün olduğunca uzak durun. Bunlar açlık ve susuzlukla birleştiğinde baygınlık, kalp krizleri ile ritim bozukluklarına zemin hazırlıyor.
10- Yemekten sonra yürüyüş yapın:
Yemekten en az 1 saat sonra kısa, yorucu olmayan fiziksel aktivitelerde bulunabilirsiniz. Örneğin 20-30 dakikalık normal tempolu yürüyüşler yapabilirsiniz.