Malatyalı olarak övündüğümüz yere göğe sığdıramadığımız, paylaşamadığımız siyasetçiler yetiştirdiğinden dem vururuz.
İyi güzel, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri övünçle bahsettiğimiz siyasetçilerimiz, Devlet adamları Malatya’ya ne verdi(?) Malatyalı olarak ne istedik(?)
Rahmetli Turgut Özal’ın Malatya’ya kazandırdığı Turgut Özal Tıp Merkezi ve Malatya’da inşası hala devam birçok baraj ve sulama göletleri Recai Kutan’ın girişimleri ile Malatya’ya kazandırıldı.
Başka da kalıcı bir yatırımı gerçekleştiren siyasetçi, devlet adamı aklıma gelmiyor.
19 Yıl sonra Malatyalı milletvekiline Bakanlık görevi verildi.
Göreve geldiği günden beri kutlamalar haricinde Malatya’dan projelerle giden ne giden bir Sivil Toplum Örgütü oldu.
Bir ilin kalkınmasının anahtar noktası birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberlik noktasında pek bir sıkıntımız yok. Bizim “BİR BÜTÜN” olmamız gerekiyor.
Yerel Yönetimlerin çözebileceği sorunları Ankara’ya taşımak yerine, ekonominin nabzını tutması gereken başta Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği ve diğer irili ufaklı Sivil Toplum Örgütleri bir bütün olarak ciddiyetle kısa zamanda fazlasına gerek yok. 3-5 proje hazırlayıp, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci, önderliğinde girişimlerde bulunmadığımız takdirde bu treni de kaçırırız. “Biliyoruz ki hiçbir görev, hiçbir makam ve mevki kimseye baki değildir."
Siyasetçilerimizde “benlik” duygusunu bir tarafa bırakıp Malatya’nın gelecek 50 yılını garanti altına almadır.
Her fırsatta gündeme taşınır, Malatya bir tarım kenti ve besicilikte iyi noktada olduğumuz…
Evet, doğru başta kayısı olmak üzere ilimizde yetişmeyen meyve ve sebze yok.
Malatya’da üretilen buğday, mercimek fasulye, süt, tereyağı yağı ve peyniri gibi birçok ürün ve ileride ürettirmeyi düşündüğümüz sebze ve meyveler Malatya’da işlenmediğinden ilimiz ekonomisine katkı sağlayamıyor.
Gıda üretimi yapan firmalarımız için daha uygun ortamlarda, suyu ucuza kullanabilecekleri ve aynı zamanda tarlalara yakın, Üniversiteye yakın ve onunla işbirliği halinde bir gıda üssü (Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) kurmak için başta Sanayi ve Ticaret Odamız neden bu konu ile ilgili herhangi bir girişimde bulunmaz?
Bugün Malatya’da gıda üretimi karma organize sanayi bölgelerimizde yeterince hijyenik olmayan ortamlarda üretiliyor, bu gerçeği şimdiye kadar görmemezlikten geldik.
Gözlemlediğim kadar Malatya’nın ihtiyacı olan proje başlıkları;
Yüksek İhtisas Hastanesi,
Tarım alanları korunarak küçük ve orta ölçekli sanayi siteleri il dışına çıkartılmalı, yarattığı olumsuz etkilerden kurtulacaktır. Şehir trafiğini yoğunlaştıran hammadde ve ürün taşıması, pahalı arazilerde kurulmuş, eski tip işyerlerinin yarattığı görüntü kirliliği, gürültü sorunu, hava kirliliği problemleri azalacak merkezde daha fazla yaşanabilir alanlar haline gelecektir.
Karadeniz – Akdeniz karayolu projesine Malatya’nın dahil edilmesi,
Başta kayısı olmak üzere tekstil ve diğer sektörlerde ulusal ve uluslar arası ticaretin artırılabilmesi açısından (Tır ve konteynır park alanının tahsisi, antrepoların, mağazaların, satış reyonlarının, ambarların yer aldığı) lojistik merkezi kurulması,