Dünyada her yıl trafik kazalarında yüz binlerce kişi hayatını kaybediyor. Sakat kalan insanlar, yaralananlar ve ekonomik kayıplar kazalarla mücadeleyi insanlığın önemli gündem konularından biri haline getirdi. Marka kimliğini, imajını büyük oranda güvenlik teknolojilerine borçlu olan Volvo, bu alanda yeni atılımlar yapmaya devam ediyor. Volvo geçtiğimiz günlerde şirket merkezinin bulunduğu Göteborg şehrinde yeni teknolojilerini tanıttı.
Volvo, kazaların olası etkilerini görebilmek için testlerde her biri yüzbinlerce dolar değerinde çarpışma mankenleri kullanıyor. Hedef 2020 yılına kadar ölümlü kazaların önüne geçebilmek. Bu hedefe ulaşılmasını kolaylaştıracak otomobilden otomobile iletişim sağlayacak yeni teknoloji 2014’te satışa çıkacak XC 90 modelinde yer alacak.
Karanlıkta yayayı görecek
Teknolojiler yayaların ve araç içindeki yolcuların korunmasına odaklanıyor. Bu çerçevede otomatik acil frenleme mekanizmaları iyileştirilirken diğer taraftan otonom direksiyon sistemi ile aracın kendi başına yol alabilmesinin yolu açılıyor. Diğer taraftan karanlıkta görüşün iyileştirilmesi ve büyük hayvanlarla çarpışma gibi durumlarda kaza risklerinin azaltılması da önemli programlar arasında. Bu teknolojilerin bir bölümü halen XC 60, V40 ve S60 gibi yeni nesil modellerde kullanılıyor. Ancak Volvo asıl sürprizi gelecek yılın sonunda satışa sunacağı XC 90 ile yapacak. Büyük segmentte dünyanın en iddialı SUV’lerinden biri olan XC 90 tamamen yenilenmiş haliyle muhtemelen karayollarında gördüğümüz en güvenli araçlardan biri haline gelecek. Karanlıkta yaya algılama, bisikletli algılama, otonom sürüş, büyük havyanlara karşı acil fren ve koruma gibi özelliklere sahip olacak. İsveç’te 2012 yılında 49 bin adet hayvanla çarpışma vakası tespit edilmiş. Bu deneyimlerden yola çıkan Volvo, büyük kütleli hayvan ve benzeri engellere çarpan araçların daha güvenli olmasını sağladı. Yol kenarı ve bariyer algılama teknolojisi de özellikle Türkiye gibi fiziki şartları ve altyapısı henüz yeterince gelişmemiş ülkelerdeki sürücülerin çok işine yarayacak.
18 inç alüminyum jantlar, kırmızı renkli fren kaliperleri, çift egzoz çıkışı, agresif ön ızgara tasarımı, 4 noktalı led gündüz farları gibi detaylar aracın sportif tasarımını daha da belirginleştiriyor.
Üç kapılı pro_cee’d modelinin Mayıs ayında satışa sunulmasından sonra, aracın GT versiyonu da ülkemizde gelecek hafta satışa çıkıyor. Kia’nın şimdiye kadar üretilmiş en performanslı modeli pro_cee’d GT, Kia ürün gamına yepyeni bir soluk kazandıracak. pro_cee’d GT, 1.6L T-GDI benzinli turbo motor ile donatılan bu güçlü motor, 6000 d/d’da 204 beygir güç üretiyor. Standart olarak altı ileri manuel şanzımana sahip olan önden çekişli pro_cee’d GT, 0’dan 100 kilometre hıza 7.7 saniyede çıkıyor ve 230 kilometre maksimum hıza ulaşıyor.
Otomobilde hem sürücü hem de yolcular için çekici ve performans odaklı bir ortam yaratmak amacıyla, kabin içerisinde deri kaplı Recaro markalı ısıtmalı sportif ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon simidi, alüminyum pedallar, özel yüzey malzemeleri ve yarış araçlarından esinlenilen yedi inçlik bir TFT gösterge paneliyle kullanılmış. pro_cee’d GT’de sürücü ve yolcu ön hava yastıkları, yan ve perde hava yastıkları, EBD destekli ABS fren sistemi, elektronik dengeleme programı ESP, patinaj engelleme sistemi TCS, yokuş kalkış destek sistemi HAC, lastik basınç izleme sistemi TPMS sunuluyor.
Toyota ile müzik
Üretilmeye başladığı 1966 yılından bu yana 40 milyon satış adediyle bir fenomene dönüşen Toyota Corolla, Türkiye Facebook sayfasına özel uygulama yerleştirdi. Uygulamada kullanıcılar 1966 yılından 2013 yılına kadar geçen sürede üretilen 11 farklı model ile aynı yıl çıkan şarkıları eşleştirmeye çalışacak. Katılımcılardan tüm eşleştirmeleri doğru tamamlayan her 50’nci kişi 50 TL değerinde iTunes hediye kartının sahibi olacak. Uygulama 17 Ağustos tarihine kadar sürecek. Tüm eşleştirmeleri doğru tamamlayan ve iTunes hediye kartı sahibi olanların sonuçları 20 Ağustos tarihinde açıklanacak.
Castrol 8 ülkeyi Türkiye’ye bağladı
Türkiye’de 60’ıncı yaşını kutlayan madeni yağ üreticisi Castrol, global stratejik planları kapsamında Kazakistan ve Kırgızistan pazarlarının yönetim sorumluluğunu da Türkiye’ye verdi. Halen Türkiye üzerinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Tacikistan, Özbekistan, Gürcistan, Türkmenistan’ın satış ve pazar aktivitelerini yöneten Castrol, Kazakistan ve Kırgızistan pazarının da sorumluluğunu Türkiye’ye vererek bağlı ülke sayısını 8’e yükseltmiş oldu. Şirketin 12 yılda Türkiye madeni yağ pazarına yaptığı yatırım 150 milyon doları buluyor.
Kaynak: Posta