Hep başa oynayanlar neredesiniz?

Gördüklerini ve öğrendiklerini dile getiren biri olarak sadece Malatya’nın değil Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan MASTÖB’ün Ankara Kongresi’nden yansıyanları aktaracağım bu yazımda.

Öncelikle şunu ifade edeyim; Malatya sevdası gözümü kör etmiş olacak ki hançerlensem de bu dil, bu el Yüce Yaradan’ın emaneti bu can bende olduğu sürece Malatyam için, Doğanşehir’im için ve elbette bir önüne düşeni olmadığı için sefil baykuşlar yurdu olan Polat’ım için yazmaya devam edeceğim.

Evet Ahmet Karaaslan Bakanımızın ve rahmetle yadedelim Nurettin Soykan Başkanımızın emaneti MASTÖB’ün Ankara’da bir kongresini daha yaptık.

Elbette sevdası Malatya olanların buluşması idi bu kongre... Sulama ve tarımdan tutun da köy derneklerine kadar hepsinin üst birliği olan Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği’nin (MASTÖB) Ankara’daki bu kongresinde herkes olmalıydı değil mi? Öyle ya derler ya Malatyalı birbirine tutkundur; göstermeliydik değil mi?

Kongreden yansıyanlar Malatyalıların birbiriyle o kadar da tutkun olmadığını gösteriyordu apaçık... Sivil toplum kuruluşlarının onca kongresini takip ettim ama MASTÖB’ünkü gibi siyasetçilerimizin ve bürokratlarımızın es geçtiği bir kongre görmedim! Şubenin kurucu üyelerinden de sadece 2 kişinin salonda olması gerçekten ilginçti!

Türkiye’nin ve Malatya’nın kaderine hükmedenler nerelerdeydi acaba? Oysa gelselerdi onları “Sevdiğim Kız Malatya’ya Değmeli” isimli has Malatya türküsünün İbrahim Tatlıses aracılığıyla Urfa versiyonunu, birliğin tanıtım videosunda ne güzel de dinlerlerdi! Ama yoktular... Hep başa oynayan yürekli insanlar nerelerdeydi acaba?

Sinek küçük ama mide bulandırır misali Malatya ruhunu sinsi sinsi oymaya çalışan ayak oyunları karşısında uyanmadık, uyanamayacağız da galiba!

Türkülerde kültür hırsızlığı çokça yapılır; mesela yeni yetmeler eski güzelim ezgilerimizi kendine özgü seslendirirler. İmparator da güzelim Malatya türkülerinin sözlerini bile kendi yöresine göre dillendirir de gıkımız çıkmaz! Örnek mi “Etek sarı sen etekten sarı-san”; oysa “…sarısın”dır. “Yari-san değil yari-sin”dir değil mi doğrusu!

Yıllar önce yazmıştık; MASTÖB çok büyük bir sivil toplum kuruluşu ama değerlendirilemiyor! Mesela o kadar çok gazetecimiz ve gazete patronumuz var ki onların yayın organlarında ve haberlerinde bile dikkate alınmıyoruz. Galiba neden yönetenlerin kabuklarını kıramamaları... Baksanıza onca anlı şanlı basın mensuplarımız var ama sessiz gemi...

Kongreden taşan mesajlara devam edelim...

Görevi emin ellere teslim ettiğini iddia eden Bahattin Atila Bey, “Malatya’nın yücelmesi sizi neden bu kadar rahatız ediyor” derken hiç de haksız değildi... Rahmetli Nurettin Soykan sonrası dönemin hep içinde olan biri olarak o rahatsızları çok iyi bildiğimi ifade edeyim! Türk milliyetçiliğinin bayraktarlığını yapanlar cüzzamlı ve vebalı değildir değil mi? Ama görüyorum ki salonda bile yanımdan gelip geçenler cüzzamlı gibi kaçıyorlardı!

Kongre genel merkez düzeyinde Ankara Şubeye ilk sahiplenme açısından önemliydi... Genel Başkanlı ilk kongrede kürsüye çıkan Bekir Alyüz Bey’in hedefinde siyasiler ve bürokratlar vardı. Haklıydı da, bu kadar ilgisiz kalınamazdı değil mi?

Alyüz Bey’in siyasilere dolayısıyla iktidar sarhoşluğundan kurtulamayanlara dönük sitemleri gerçekten önemli idi...

Malatya, hızlı trende neden by pass edildi?

1977’den beri çürümeye terk edilen vagon fabrikası neden Erzincan’a yapıldı?

Tekel’i, Sümerbank’ı kapattınız; 30 bin kişinin geçim kaynağı Şeker’den ne istiyorsunuz?

2 hastane yıkacaktınız da neden bir hastane yaptınız?

21 ile 33 bin kişilik stadı vereceksiniz; Malatya’yı bundan mahrum bırakacaksınız. Yapılan yeni stadın UEFA standartlarında olmamasının nedenini açıklar mısınız?

Gerçekten de Malatyalıların ne kazandıklarını, ne kaybettiklerini iyi değerlendirmeleri gereken günler yaşıyoruz. Çoğunluğu beldem Polat’ın insanı olan yeni şube yöneticilerin işinin kolay olmadığı açık... Her şeyden önce yanlarında bir Nurettin Soykan yok!

Kongre öncesi Malatya’yı kucaklayamayanlara serzenişte bulunmuştum. Gelen yorumlar ve mesajlar hayli ilginç. Bunlardan biriyle yazıma nokta koymak istiyorum:

“- Malatya'lılar sivil toplum örgütlerinin nasıl çalıştığını Trabzon'lulardan öğrensin! Şu anda Mecliste değişik illerden seçilmiş 47 Trabzonlu vekil var, 4 Trabzonlu bakan var; 17 Trabzonlu vali var!”

Evet ey hep başa oynayan Malatyalılar, neredesiniz?