Her yanımız hendek...
Her yanımız çözümsüzlük...
İşimiz gücümüz bebek katili eli kanlı terörist...
Hainler kızacak ama tekrarlayalım! Bebek katili Apo...
Türkiye Cumhuriyeti’nin yolarlına hendek kazıyorlar...
Çözüm derken tek devlet ile alay ediyorlar...
Bebek katilini salıvermeden çözüm olmayacağını açık açık ilan ediyorlar...
“-Başkan Öcalan orada esirdir” diye katile hükümranlık çağrısında bulunuyorlar...
Katil Cemil Bayık’ın şehit ecdadımın kemiklerini sızlata sızlata cirit atmasını istiyorlar...
Terörist başının veliahtı Murat Karayılan’a özgürlük çığlıkları atıyorlar...
İhanet çetesi PKK’nın bir numaralı teröristi Bese Hozat’a demokratik mücadele tamtamları çalıyorlar...
Sonra da koro halinde tehdit savuruyorlar...
“- Ya anlaşma! Ya savaş!”
Hangi şartlarla? Yukarıda sıraladık!
Peki Ankara’da neler oluyor?
Ne acıdır ki; Güneydoğu'muzda devlet otoritesini ortadan kaldıran zihniyet Ankara'da iktidar sarhoşluğuna devam ediyor!
Ne acı değil mi 12 yıl geride kaldı hala iktidar sarhoşu bunlar...
Vatan toprağında hendekler kazılıyor...
Türk vatanında kantonlar oluşturuluyor...
Türk ülkesinde ayrı bir devletin varlığını ortaya koyan yapılanmalar yayıldıkça yayılıyor.
Türk’ün diyarı Diyar-ı Bekir’de içimizi acıtan haberlere yenileri ekleniyor.
CNN'de bir medya budalası, terör örgütü denilerek pkk'ya hakeret ediliyormuş...
Vay sizi bebek katilleri vay!
Sonra Güneydoğu’muzdan magazin haberleri...
Türk askeri, sokaklarda marşlarla yürüyor. Evet; yürüyüş ve marş harika ama içim yanıyor! Türk vatanında o hendekler ne oluyor?
Mehmetçik, bir eylem yapacaksa öncelikle ve ivedilikle hendek kazılan sokaklarda yürümeliydi!
Feryat ve acı içindeyim!
"Yeni Türkiye’nin Güneydoğudaki yeni güvenlik güçleri(!) başınızda paralansın diye haykırıyorum...
Sahi, çözüm çözüm dediklerinin Türk vatanının bölünmesi olduğunu daha ne zaman anlayacağız?
Ve haftaya umutla, bir çağrıyla girmek istiyorum.
Kıymetli kardeşim Dr. Muhsin Kadıoğlu’nun yaptığı çağrıya Türk milletinin kulak vermesi gerektiğini önemsiyorum.
“Evet, bazıları ‘solculuğum onurumdur’ dese de Türkiye’de artık sağ-sol ideolojik ayrımı büyük ölçüde yok olmuştur.
Yeni mücadele Türkiye’yi milli devlet olarak yaşatmak isteyenlerle; federasyona götürmek isteyenler arasında.
Dünün Marksist bölücülerinin; günümüzün “İslamcı” kılıklı bölücüleriyle kol kola, milli devletimize saldırdığını herkesin kavraması ve milletimize anlatması gerekiyor.
Türk milleti; iç ve dış odakların Türk ülkesine “Ortak” yaratma çabalarına karşı sonuna kadar mücadele etmelidir.
Elbette kim ne yaparsa yapsın ne Türk’ten, ne Türkçülükten, ne de Atatürkçülükten vazgeçmeyeceğiz.
Bugün son sözüm içimizden birine...
Türk Ocakları'ndaki konferansta esen gürleyen Angaralı’ya...
Esip gürleyeceksen, devamını getireceksin. Söylediğin sözün arkasında duracaksın!
Yüce Rabbim; Türk Milletine uyanış nasip etsin...