Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Kurucu Başkanı Mustafa Taşcı'nın “22 Ekim 1976 yılında kurmuş olduğu HAK-İŞ Konfederasyonu yıllardır aynı azimle, inançla ve hızla işçilerin hakkını gasp etmeye devam ediyor.
Resmi ve özel kurumlarımızda adeta kanser etkisi yaratan "Hak İş Sendikası" ve kendilerine bağlı olan alt kuruluş sendika yetkililerinin Malatya'daki işçi kardeşlerimize huzursuzluktan başka ne yazık ki bir getirisi olmadı. HAK-İŞ'in kuruluşunda emeği geçen, işçilerin ahını alan bütün sendika yetkililerini Allah'a hava ederken, kendilerine bir çift kelam etmemek olmazdı diye düşünüyorum.
Neden Mi?
Malatya Organize Sanayi Bölgesi'de son iki ay içerisinde 2500 kişinin işine son verildi. Hak-İş Sendika yetkililerinden nedense tek bir açıklama dahi yok.
İşçileri üye ve ikna etmek için çaba harcayanlar bu aralar ne hikmetse üç maymunu oynuyorlar.
21 üye sendikayı çatısı altında barındıran Genel Başkan Mahmut Arslan ve Malatya Temsilcisi Bünyamin Geleri sanırım hep birlikte tatile çıkmışlar.
Bünyamin Geleri zaten başlı başına bir infial sebebi diyerek;
Ey Mahmut Arslan! Seçtiğiniz başkanla gurur duyun diyorum.
Biz utanıyoruz, sesimizi duyuramıyoruz diyen kardeşlerimiz adına bu kadar vurdum, duymazlık olamaz!
Hadi özel fabrikalardaki işçi çıkarımını da es geçelim. Resmi kurumlardaki iş güzarlığınıza ne diyeceğiz. Malatya'da yetkilisi olduğunuz bütün kurum çalışanları sizlerden şikayetçi. Kurumlar arasında imzaladığınız 4D işçileri ile alakalı iş sözleşmesinde;
"Harcırah uygulanır maddesi uygulanmıyor, uzak ilçelerde çalışan personelin yol ücreti, belediye otobüsünü dahi karşılamıyor. İşçiler doğru- düzgün ne maaş alacaklarını bilmiyor. Maaşları sürekli eksik yatıyor, maaş bodroları dahi yok. Sosyal hakları ve iyileştirmeleri olmadığı gibi üstüne birde mobinge maruz kalıyorlar."
İşçi kardeşlerimizin adına soruyorum:
Sürgün edilen personellerin haklarını aramayacaksınız o koltuklarda ne işiniz var?
Evine ekmek götürebilmek uğruna her türlü fadakarlığa ve zorluğa göğüslenen sabahın erken saatlerinde işine gitmek umudu ile uyanan, işçilerin işine son verilmesi hoşunuza mı gidiyor?
4D köle işçiliğidir diye ayağa kalkan kardeşlerimizin sesini neden duymuyorsunuz?
Kurumlar arasında imzaladığınız iş sözleşmesi maddelerinin neden takipçisi olmuyorsunuz?
"Statü değişikliği, becayiş, tayin, kurumda yükselme, harcırah, maaş iyileştirmesi vs." işçilerin en doğal haklarını neden savunmuyorsunuz?
Sendika avukatlarınız ne işe yarıyor?
Hak-İş Sendikanızın bir alt kolu olun Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Abdülbaki Gülbaba, " Temsilciliği dahi bulunmayan Malatya'nın **** kurumunda" hangi yetkiyi alarak milleti sendikasına dahil etti de şimdi o kurumdaki bütün çalışanları yıllardır mağdur edebiliyor?
Son olarak 'Emeğiniz emanetimizdir' diyen "Hak-İş Sendikası ve Öz Büro İş Sendikası" emanete hıyanet ettiğinizin bir nişanesi olarak yaptıklarınızı asla unutmayacağız.
Bütün çalışanlarımızın haklarını alabildiği, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin birgün son bulacağı bir Türkiye sabahına uyanmak dileği ile değerli takipçilerime selam olsun.