Orada bir köy var uzakta... Gitmesek de görmesek de... O köy bizim köyümüz.
Hepimizin iyi bildiği eski bir çocuk şarkısının sözleri ile başladık bugün de...
Gitmediğimiz yer bizim olmuyor maalesef!
Görmediğimiz yerlerde neler oluyor bilemiyoruz!
Ve, o neler olduğunu bilmediğimiz şeylerin çok ama çok büyük zararlarını görüyoruz.
Canım taa uzaklardaki bir köyde ne olacak da bana zarar verecek demeyin sakın. Aslında bu günlerde canımızı çok yakan terör olaylarının ana nedenlerinden birisi de bu, adamsendeciliğimiz değil midir?
Gitmemek, görmemek ve anlamamak bilmemektir. Senin gitmediğin ve görmediğin o köylere kimler gidiyor? Senin yürümediğin ve gezmediğin dağlarda kimler geziyor? Senin kontrol etmediğin yollarda kim kontrol yapıyor? Elbette terör örgütü...
Şimdi soruyorum; devletin güvencesi altında olan anayasal hak ve hürriyetlerimizden ‘Seyahat etme’ özgürlüğümüz sizce var mıdır?
Memleketinize gidiyorsunuz. Yolda terör örgütü mensupları yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor, sizi itiyor kakıyor. Hele bir de devletle bir ilişkiniz varsa can güvenliğinizi bile tehdit ediyor. Hem de 3-5 saat...
Düşünün bir köyde yaşıyorsunuz; akşam saatlerinde terör örgütü mensupları geliyor, hepinizi bir meydana topluyor tehdit ediyor, yiyecek alıyor, giderken de köy gençlerinden bazılarını yanına alıyor.
Hadi bakalım gidin de devlete bu durumu bildirin. Veya geldiklerinde haber verin! En kısa sürede eğer ki kendinizi koruyacak etkili bir aşiretiniz veya silahlı kuvvetiniz yoksa en kısa sürede siz ve aileniz infaz edilirsiniz!
Maalesef özellikle doğu bölgemizdeki köylere devletten daha çok örgüt etki ediyor. Anlaşmazlıkları çözüyor, vergi alıyor. Gezilecek yerleri belirliyor, eleman temin ediyor. Hizmet edecek devletin birimleri ne zaman geliyor; mesela sağlık, elektrik ve su vb. hizmetleri yapanlar hangi sıklıkla gidiyorlar?
Kaymakam gidebiliyor mu? Vali gidebiliyor mu? Örgüt düşünceli milletvekilleri dışında gidebilen milletvekili ya da bakan var mı?
Eskiden asker dolaşırdı. Şimdi o da dolaşmayı bırakmış her işini havadan helikopterle yapıyor! Veya karakolun tel örgüsü dışına çıkmıyor. O da şehit olmak istemiyor!
Olmaz ağalar... Olmaz beyler...
O köy, o yol, o dağ bizim diyorsak gideceğiz, göreceğiz. Orada yaşayanlara devletin yüzünü göstereceğiz. Devlete karşı ayaklanan isyancıları da yok edeceğiz. Eğer ki orada yaşayanlar bu ülkenin vatandaşıysa, oralar da vatan topraklarıysa her karışını kontrol edeceğiz. Her ferdinin vatandaşlık hak ve özgürlüklerini sağlayacağız. Devlet olmanın en büyük kuralı budur; gerisi boş.
Ey benim Kaymakamım, ey benim Valim! Her görevlini o yerlere gönder. Sen de git. Can güvenliğim yok diyemezsin, çünkü sen devletsin. O güvenliği sağlamak senin birinci vazifen. Yapamıyorsan o işi bırak!
‘Terör askerin işi’ demek bence bu işi savsaklamaktır. O bölgenin en büyük mülki amiri sensen ve devleti sen temsil ediyorsan sorumlu olduğun şehitlerimin kanı ile sulanmış her karış vatan toprağında devleti var et!
O köylerde yaşayan çocuklar hemşire görsün, doktor görsün! O çocukların öğretmeni olsun, o çocuklar asker abisine el sallasın teröriste değil! Sonra o teröriste devamlı el sallayan çocuk büyüyor, gözünde de onları büyütüyor. Çocuklarda onlara olan ilgi büyüdükten sonra içinden sökemezsin unutma!
Sözün özü o köy bizimse gideceğiz, göreceğiz, bileceğiz, hissedeceğiz ve seveceğiz. O zaman o köydekiler de devletini canı yürekten sever.
Kanı bozuklar hariç!
Ni yazık ki aziz Türk yurdunun her ferdinin morali bozuk.
Zaten terörün en büyük amacı da bu değil midir? Terör moralle beslenir ki, moral kaynağını da milletin moralini bozarak bulur.
İktidar, muhalefet, basın ve diğer memlekette küçük büyük söz sahibi olanlar; millete ne olur moral veriniz. Millet kan ağlıyor, sesini duyunuz. Beni seni bırakalım, biz olalım.
Hadi yapın artık! Yapın ki biz de sizi alkışlayalım.
Hadi yapmanız gerekenleri yapın. Sizin kazanımlarınız veya korkularınız Türk milletinin her hangi bir ferdinin tırnağından değerli değildir.
Milletin ciğeri yanıyor!
Bakın daha da kayıtsız kalırsanız çok daha büyük ve acı olaylar meydana gelebilir. Teröristlerin morali en üst seviyede, kucaklayanlar utansın! Kendilerini adeta Kaf dağında zannediyorlar!
Devletin tokadı serttir. İndirin artık o tokadı. Öyle bir indirin ki beş parmağın izi çıksın.
Şimdi karar veriniz; orada bir köy var uzakta gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüz müdür?