Dünya Doktorları Derneği tarafından Suriye’de yerinden edilen toplulukların ihtiyaçlarını belirlemek adına ‘ihtiyaç analiz raporu’ yayınlandı. Raporda, Suriyelilerin ülkelerine dönme istekleri ve bu süreçte karşılaştıkları zorluklar ele alındı.
Dünya Doktorları Derneği, Suriye’de yerinden edilmiş toplulukların ihtiyaçlarını belirlemek adına kapsamlı bir ihtiyaç analizi raporu yayınladı. Savaş öncesinde Güney İdlib ve Kuzey Hama bölgelerinde yaşayan kişilerin geri dönüş niyetlerini inceleyen araştırma, yaklaşık 2 milyon kişinin yaşadığı sekiz farklı lokasyona odaklandı. Rapor, bölgede yaşayan kişilerin geri dönüş niyetlerini ve karşılaştıkları zorlukları detaylandırdı. Araştırmaya göre, yerinden edilen kişilerin yüzde 44’ü 6 ay ile 1 yıl içerisinde geri dönmeyi planlarken, yüzde 41’i tam istikrar sağlanana kadar beklemeyi tercih ediyor. Ancak yüzde 38’lik bir kesim, gerekli şartlar sağlanmadığı için geri dönmeyi düşünmüyor. Araştırma sonuçları, savaşın etkileriyle yüzleşen toplulukların geri dönüş kararında en kritik faktörler arasında güvenlik, kamu hizmetlerinin erişilebilirliği ve istihdam imkanlarının bulunduğunu ortaya koyuyor. Yayınlanan raporda, özellikle zarar görmüş altyapının onarılması, istihdam imkanlarının artırılması ve çocuklar için eğitim fırsatlarının oluşturulmasının geri dönüş sürecini kolaylaştıracağı belirtiliyor. Dünya Doktorları, sürdürülebilir bir geri dönüş süreci için uluslararası iş birliğinin ve çok sektörlü desteğin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Özellikle altyapı yenileme, mayın temizliği ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi konusunda acil eylem çağrısında bulunuyor.

“Suriye’de yaşamı yeniden inşa etmek için çalışıyoruz”
Suriye’de yerinden edilmiş kişilerin geri dönüş sürecine ilişkin Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin, “Dünya Doktorları olarak, 2011 yılından bu yana Suriye’de faaliyet gösteriyoruz. Yerinden edilmiş topluluklara sağlık hizmetleri, psikososyal destek ve sosyal koruma programları sunarak onların yaşam şartlarını iyileştirmek ve sürdürülebilir çözümler oluşturmak için çalışmaya devam edeceğiz. Savaşın etkisi altındaki insanlara destek sağlamak için, Suriye’de yaşamı yeniden inşa etmek için çalışıyoruz. Halep’te on bir, İdlib’de ise beş sağlık merkezi aracılığıyla doğrudan ya da ortaklıklarımız yoluyla insani yardımlarımızı sürdürüyoruz. Ancak yıkılmış evler, altyapı eksiklikleri, sağlık hizmetlerine erişim sorunları ve patlamamış mühimmatlar gibi güvenlik riskleri, bu insanların memleketlerine dönüşlerinin önündeki en büyük engeller arasında yer alıyor” açıklamasını yaptı.