Türkiye kritik günler yaşarken ibretlik kapışma da savaş baltalarının çekilmesine kadar ulaştı...
Hangi kapışma diye açıklama yapmama gerek yok sanırım... Yatıyoruz kalkıyoruz aynı şey!
O dedi ki... Bu dedi ki...
Tam ibretlik...
Ama bu arada araya Malatya’mız ile ilgili iki istatistik de sıkıştırmak durumundayım.
Birincisi, AKP iktidarı döneminde zenginleşen cebimizle ilgili
Kişibaşı dolar bazında gayrisafi yurt içi hasıla Türkiye genelinde 10 bin 285 dolar iken
Malatya’mızda bu oranın 5 bin 215 dolar olduğunu biliyor musunuz?
Gelelim ikincisine yani yoksulluğumuza...
Türkiye'de genel yoksulluk oranı yüzde 11.86 iken Malatya’mızda bu oranın iki kat fazla olduğunu yani yüzde 20.95 olduğunu biliyor musunuz?
Malatya’lım sakın bunları unutmayınız ama mutlaka not ediniz!
Dönelim aziz ülkemizin yaşadıklarına... Türkiye’nin kaderine böylesine hükmeden kankaların düştüğü duruma bakın!
Çıraklığı, kalfalığı birlikte katedenler ustalaşırken(!) kanlı bıçaklı oldular!
Yüce Rabbim çok büyük...
Aziz vatanın bir parçası olan Güneydoğu’dan gelen haberler bile kimsenin umurunda değil... Yürek yakan şeyler oluyor da iktidar davulunu çalan medya sessizlik içinde...
Haberlere bir bakıyorsunuz; her şey güllük gülistanlık...
Ama arka bahçemizde aziz milletimi üzen çok şeyler oluyor...
“Tuzluk” hakkında yazacaklarımı saklı tutarak dünden bugüne AKP-Cemaat cephesinde ibretlik açıklamaları hatırlatmak istiyorum sizlere...
Malumunuz Başbakan, artık Cemaat cephesinden kimi görse saldırıyor ki, son örnek kendisine soru soran bir meslektaşımız...
Gerilimde son perde mi? O da yine medya ayağında! Türk milletinden zorla kesilen paralarla beslenen T.R.T, yerel seçimlerde Cihan Haber Ajansı’ndan yani Cemaatin haber kuruluşundan zırnık haber almayacak. Bunun adı ne mi; tek kelime ile ambargo!
Ya Başbakanın genel yayın sansürcülüğüne soyunup bir televizyon kanalındaki haber şeridine ambargosuna de diyelim?
Neyse balayı günlerinde Başbakan Recep Bey’den bir iltifat bir iltifat, sormayın gitsin!
Bakınız ne diyor Hocaefendi için Başbakan:
“- Bir avuç gönül adamı, dünyanın uzak ülkelerine Türkiye'nin gönül zenginliğini, Anadolu'nun şefkatini götürdüler. Hiçbir fedakarlıktan kaçınmadılar. Engellere boyun eğmediler. Bahaneye sığınmadılar. Var oldukları her yerde Türk bayrağını barış sembolü olarak taşıma şerefine eriştiler. Gittiğim her yerde, Türk okullarında bayrağımızın dalgalandığını görüyor ve bundan gurur duyuyorum. Bu gönül hareketine önayak olan herkese teşekkür ediyorum.”
Başbakanın Yardımcısı hiç aşağı kalır mı; o da döktürüyor Hocaefendi için:
"-Teşekkür edecek çok insan var. Ancak vefakarlık içinde bir kişiyi unutmamak lazım. ...hayatını iman ve Kuran'a hizmet etmeye adamış, eğitim hizmetlerine gönül vermiş, fedakarlık ve feragatı öğretmiş güzel bir insana, büyük mütefekkire, büyük dava adamına şükran borcumuz var. O muhterem insana, hüzünlü gurbetten, şimdi Bursa'yı seyreden bu güzel insana, muhterem Fetullah Gülen Hoca Efendi'ye şükranlarımızı sunuyorum, Rabbim hayırlı ve uzun ömürler versin..”
Bülent Bey acaba bugün de aynı dileklerde bulunuyor mu dersiniz; ne dersiniz?
Ya Hocaefendi’nin övgüleri... Elbette onları da bu millet çok iyi hatırlıyor!
Mesela ağlayan Başbakan için şöyle buyurmuştu:
“- Gözyaşları ruh inceliğinin şahitleridir. İnce insan yüzünü gözyaşları ile yıkayan insandır.” Evet, Başbakan böyle övülürken, “İçi sızlamayanlar kirpiği ıslanmayanlar kem talihli hoyratlardır” sözüyle de Hocaefendi, ağlamayı eleştiren başta CHP Lideri olmak üzere herkese oklarını böyle fırlatıyordu!
Nereden nereye değil mi aziz okurlarım... Dün birbirlerine gül atanlar bugün bomba yağdırıyor! Ne diyelim Allahım her şeye kadirdir.
* * *
“- AK Parti giderse, gelecek hiçbir hükümet 3 ay bile maaş ödeyemez” buyuran sulu gözlü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Beye, sosyal medyadan bir ayetle verilen cevapla yazımı noktalıyorum...
“- Şeytan sizi fakirlikle korkutur!” / Bakara – 268
