Ordu kentimizin stadında yükselen Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile ne kadar gururlandı isek yine aynı kentimizin Aybastı ilçesinden gelen bir haberle de kahrolduk.
Gelen kara haber, Aybastı’nın AKP’li ilçe belediye başkanının isim değişikliği icraatı idi!
“İstiklal” ismi değiştiriliyordu!
“Hürriyet” ismi değiştiriliyordu!
“İnönü” ismi değiştiriliyordu!
En önemlisi de “Cumhuriyet” ismi değiştiriliyordu!
Gerekçe çok da palavradan...
Aybastılı’lar bu isimlere alışamamışlar efendiler!
Öyle diyor İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin’in hemşehrisi AKP’li Belediye Başkanı İzzet Gündoğar...
Aybastılılardan yoğun talep gelmişmiş...
Sivil toplum temsilcilerinden baskı gelmişmiş…
Bunun üzerine de Meclis İmar Komisyonu’nun yaptığı çok böyük çalışma neticesinde Aybastı’nın ana caddelerine vatandaşların hafızasında yer edinemeyen, Aybastılıların bir türlü alışamadığı isimler; yani “Cumhuriyet”, yani “Hürriyet”, yani “İstiklal”, yani “İnönü” isimleri “Hükümet”, “Gölköy”, “Fatsa”, “Reşadiye”, “Lise” ve “Karamanlı” olmuş...
Aybastı Belediye Başkanlığı’nın internet sitesinden iftiharla duyuruluyor ki, “Atatürk”, “Osmanağa”, “Yunus Emre”, “Şehit Sadullah Güler” ve Mevlana isimleri değiştirilmemiş!
AKP Türkiye’sinde daha neler göreceğiz neler!
“Cumhuriyet”, ismine 'halk alışamadı' damgası vuranlar deve kuşu misali gerçeklerden kaçıp kafasını kuma gömenlerdir!
Bu aziz ülkede kim ki “İstiklal”, “Hürriyet”, “Cumhuriyet” isimlerine alışamamışsa vah bizim halimize!
Bu isimler rastgele isimler değildir. Bu isimler Türk milletinin en büyük değerlerinin isimleridir. AKP’li bir Başkanın bu icraatı zihinlerimizi bir kere daha bulandırmış bulunuyor.
Talebin sivil toplum kuruluşlarından ve Aybastılı vatandaşlardan geldiğini söyleyen yetkililere en güzel cevabı umuyorum ki yine Aybastalılar verecektir.
Bekliyorum!
Ve, “Cumhuriyet” ismini değiştirenler için yetkilileri harekete geçmeye çağırıyorum!
Yüce Türk, Atatürk’ün Cumhuriyet’i çok iyi anlatan şu sözleriyle yazıma nokta koyuyorum:
“…Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir.” / 1926 (Atatürk'ün S.D. III, S. 80)
***
Danıştay’ın bir üyesinin odasına yerleştirilen “böcek” için en anlamlı tepki Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu’dan geldi!
Sayın Karakullukçu, gazetecilerin bulunan dinleme cihazıyla ilgili sorularına espiriyle karışık çok anlamlı bir cevap vererek şöyle dedi:
“-Bir şeyin izinsiz dinlenmesi aslında büyük olay. Hiç alışık olmadığımız, bizde çok rastlanmayan bir şey.
Yeni binaya taşınacağız. Artık böcek möcek kalmayacak; ilaçlayacağız her tarafı!”
Böceklere duyurulur!
Danıştay kararını verdi: Yeni binada böceklere ölüm!.
