Büyük umutlarla doğan MASTÖB!

Malatyalıların “Büyük buluşması”nı hayal kırıklığına çeviren, Malatyalı"nın örgütlenme umutlarını söndürmek isteyenler umarım bu organizasyonlarındaki başarısızlıklarından sonra gereğini yaparlar...

İsim isim kimseye söyleyecek bir sözümüz yok. Ama görünen o ki, MASTÖB"ü yönetenler herkesi birleştirmeyi başaramamışlardır. İstanbul buluşmasında yaşananlar bunun son örneğidir.

Ne yazık ki örgütsüzlüğün acısını en derinden hisseden bir isim olarak ben, her şeye rağmen umut dolu idim. Yapamayanlar, bir gün yapacak diyordum! Ama galiba olmadı… Hatta bugüne kadar bana gelen elektronik postalara ve eleştiri dolu mektuplara rağmen sesimi çıkarmadım. Öyle ya, Ankara"da MASTÖB ŞUBESİNİN Basın ve Halkla İlişkiler Başkanı idim. Ama şimdi eleştirilere de, gelen mektuplara da kulak verme zamanı. Çünkü Malatya"nın ve malatyalı"nın geleceği için örgütlenmeyi mutlaka başarmak zorundayız.

İşte söz konusu buluşma öncesi bana gelen ve şimdi yayınlamaya karar verdiğim bir haykırış:

“Büyük umutlarla kurulan, “Malatya Birlik Hareketi”nin temelini oluşturan MASTÖB"ün 3 yılda bir projeye imza atamaması, MASTÖB'e karşı olan birlik inancını zayıflatmaya başlamıştır.

MASTÖB kuruluş amacının dışında bir takım derneksi faaliyetlere imza atarak bu birliği oluşturmaya çalışsa da amacın bu olmadığı herkesçe bilinmektedir.

MASTÖB"ten her zaman kalıcı olması gereken eserler beklemekteyiz. Ankara bu imzayı atacak, fakat bir genel Merkez desteği görülmemektedir. Kendi şubesiyle diyalog içinde olmasını beceremeyen bir Genel Merkez diğer dernekleri bir araya nasıl getirecektir.

Bu ilgisizlik ve derneksi çalışmalar gösteriyor ki, MASTÖB üç yılda bitmenin eşiğine gelmiştir. Bir yıldır yönetim toplanamamış MASTÖB 5 kişiyle yönetilmeye ve bazı konularda isim olarak kullanılmaktan öteye gidememiştir.

Genel Merkez kendisini yenilemeli. Bunun için de olağanüstü bir genel kurula gidilmesi şubeleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelebilecek formülü gerçekleştirecek kişilere işi bırakmalıdır.

Birliğe set olmak yerine, birliğe göl olmalı, orada toplanmalıdır. Ankara şube, çeşitli projeler üretmiş ürettiklerini Genel Merkezle paylaşmak istemişse de bir karşılık görememiştir. Bu yüzden bugün 1 milyon değerindeki, arsa üzerinde bir çalışma heyecanı da zevk de kalmamıştır.

En büyük şansızlık bu arsanın MASTÖB adına alınmasıdır. Bir başka dernek adına alınsaydı, daha verimli bir çalışma başlatılırdı. Arsanın ihalenin iptali için davalar açılmıştır. Bu arsanın kıymetini belirlemiyor mu?

Genel merkez bir veya iki kişinin olumsuz ve umursamaz tutumuna bir son vermelidir. Biliyoruz ki, sağduyu sahibi özel ve tüzel kişilerin bu işe el atarak birliğin gerçekleşmesinde önemli rol üsteleneceklerdir.

Gerçekten ben olmazsam olmaz diyenlere güle güle demeliyiz. Havalarda gezenlere düşüsün ne olduğunu göstermeliyiz ve demeliyiz ki, Malatya'nın dostu Malatyalılardır. El birliği güç birliği bizim birliğimiz olsun, dünyaya örnek olsun.

Dernek gibi değil, Devlet gibi çalışacağız işte Ankara MASTÖB"ün sloganı. Şikayetimiz Genel Merkezi oluşturan yönetimedir. Yönetim neden birkaç kişiye bırakılmıştır. Başarısızlığımız sizi hiç etkilemiyor mu? Sizde bu başarısızlığın için de olmayacak mısınız?

Artık bir çözüm bekliyoruz. Çünkü çok sıkıldık. Dernekler birbirine düştü. Mastöb birleştiren değil, ayrıştıran bir konumdadır.

Onun için diyorum ki, “BİR” değil, “BİRLİK”telik fikrini ruhuna sindirmiş olarak bu iş başarılır. Bazen birliktelikte yetmez, BÜTÜN olmak lazımdır.

Ankara MASTÖB bu düşüncededir. Niyaz-ı Mısrı Hazretlerinin değdiği gibi;

“Bizi katreler ne anlar, ummana sorun biz”.

Şimdi de değerli meslektaşım Sayın Alişah Hayırlı"nın “Büyük Malatya Buluşması” başlıklı yazısından bir bölümü dikkatlerinize sunmak istiyorum:

“…Saat 16.00"da salonun içine girdiğimizde dikkatimizi çeken ilk şey bomboş koltuklar oldu.

15 bin kişi toplamak hedefiyle düzenlenen “Büyük Malatya Buluşması” , maalesef “Büyük Malatya Hayal kırıklığı” olarak ortaya çıktı.

Daha erkendir, birazdan salon dolar diyerek iyi niyetli beklentilerimiz de sonuç vermedi, ilerleyen saatlerde.

Malatya"dan sonra, en çok Malatyalıların yaşadığı İstanbul"da, resmi rakamlara göre 800 bin Malatyalı"nın yaşadığı İstanbul"da çok büyük duyurularla ve paralarla düzenlediğiniz bir organizasyonda, değil 15 bin kişiyi hedefinizin 4"te birini bile yakalayamıyorsanız, oturup iyice düşünmeniz gerekiyor. Acaba biz nerede hata yaptık?

Evet gerçekten MASTÖP nerede, nasıl, hangi hataları yaptı?

Şimdi bu toplantıyı birkaç açıdan ele alalım:

Şehirlerin gurbette, bilhassa İstanbul gibi büyük şehirlerde hemşehrilik duygularını ayakta tutmak, dayanışma ve yardımlaşmayı sağlamak adına bu tür organizasyonlar yapması teşvik ve taktir edilir.

MASTÖP de bu haklarını kullanmak amacıyla iyi niyetli bir girişimde bulunuyor.

Çok büyük emekler harcandığı, emeği geçenlerin aylarca çalıştığı, çok büyük paraların harcandığı besbelli…

Büyük bir ajansla anlaşılması, bir TV kanalının kiralanması, 5 mahalli TV"nin aynı anda vermesi, Malatya"dan bir basın ordusunun davet edilmesi, bütün Malatya üst düzey yöneticilerinin salonu doldurması, İstanbul"daki en büyük salonun tutulması, binlerce lira harcanarak tanıtım masrafları yapılması…

Düşünce güzel, hedef büyük…

Peki ya sonuç?

Tam bir fiyasko…”


Herkes gibi ben de soruyorum, neden büyük umutlarla doğan MASTÖB bu duruma düşürüldü?