Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Böyle denetleme olur mu?

24 Ekim 2011 - 22:38 Yorum: 4

 

Van, yeni acımız... Kentte, başta Erciş olmak üzere ilçeleriyle tüm köylerinde deprem yine yıktı geçti. Faal gazetecilik yıllarında seyrine doyamadığım Van gölü ve çevresinden ne yazık ki acı haber var. Kekik kokan etleriyle bizi sofrasında misafir eden Erciş’imizde büyük yas var.

Acılarımız tazelendi; Körfez Depremi, yani 17 Ağustos 1999’dan bu yana devam eden uykudan bir kere daha acı ile uyandık!

Soğuk kış günlerinin başladığı yörede 7.2’lik yıkımın acı manzaraları olanca çıplaklığı ile gözlerimizin önünde... Bir yanda dimdik ayakta duran yapılar, diğer yanda bu yapıların yanında yerle bir olan binalar...

Her şeyi tarif ediyor bu görüntüler...

Depremi umursamıyoruz, canımızın kıymetini hiç mi hiç bilmiyoruz, bilemiyoruz!

Türkiye’de yapı kalitesinde büyük sıkıntılar yaşanıyor; cilalar da her depremde yüzümüze gözümüze bulaşıyor. Sonra da başlıyoruz aha, vaha...

Evet, 17 Ağustos Körfez Depremi'nin ardından yapıların denetlenmesi için Yapı Denetim Kanunu çıkartıldı ama uyanıkların yüzünden sadece sözde kaldı! Kanunlar çıkıyor ama yıllar geçmesine rağmen amacına ulaşamıyor. Ulaşamadığı gibi birçok sorunu da beraberinde getiriyor.

Ne yazık ki acı gerçek, sistemsiz kalan yapı denetiminin de denetlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Yapı denetimdeki çarpıklıklar ise firmalar kadar yasadan da kaynaklanıyor. Örneğin, yasa yapı denetim firmalarına bir inşaatın musluğundan boyasına (!) kadar çok geniş bir denetleme alanı veriyor ve asıl gerçek denetlemeler havada kalıyor. Allah aşkına bırakınız boyayı, musluğu da çimentosuna demirine bir bakınız!

Haa unutmadan hatırlatalım; her önüne gelen de yapı denetçisi olmamalıdır. Yani, inşaat fakültesini bitiren herkes yapı denetçisi olamamalıdır.

Bu işi disipline edebilmek için de hemen Van’dan başlayarak yapı denetim şirketlerine denetim hataları nedeniyle ağır yaptırım uygulanmalıdır.
Bakınız; Çok değil, 25 Eylül 2011 Pazar günkü yazımda Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkanı sayın Tahir Tellioğlu’nun feryadına kulak vermiş ve “Diploma denetçi olur mu?” diye sormuştuk.

Görülen lüzum üzerine ve özellikle de depremlerden ders almak adına yazıyı tekrar yetkililerin olduğu kadar vatandaşlarımızın da dikkatine sunmak istiyorum.

Buyurun birlikte okuyalım:

“-Geçtiğimiz günlerde Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, ülkemizde sağlıklı bir yapı denetim sisteminin olmadığını örnekleri ile anlattı.

Müteahhitlerin başkanı; yapı kalitesindeki büyük sıkıntılarla ilgili olarak yetkilileri uyarıyor; her önüne gelenin müteahhitlik yapabilmesi''ne dikkat çekiyordu.

Malum her deprem gündeme geldiğinde korkularımız depreşir... 17 Ağustos Depremi’nin ardından yapıların denetlenmesi için çıkarılan Yapı Denetim Kanunu’nun amacına ulaşıp ulaşmadığına dikkat çekilir.

Başkan Tellioğlu’nun, mevcut denetleme sisteminin çarpıklığına ilişkin iddiaları, üzerinde önemli durulacak şeyler...

Bugün tüm hızıyla devam eden ve Türkiye’nin lokomotifi olan inşaat sektöründe bakın işler nasıl yürütülüyormuş...

İnşaası 3 yıl süren bir binaya, yapı denetim şirketinin tüm mühendis ve tekniker kadrosuyla toplamda verdiği mesai 1 ayı bile bulmuyormuş.

Bazı mühendisler denetlediği inşaatın adresini dahi bilmiyormuş. Çünkü inşaata hiç gelmiyorlarmış, kağıda imza atıyorlarmış o kadar. Bu da gösteriyor ki onca yapıları artık mühendisler değil diploması denetliyor!.

Allah aşkına böyle denetleme olur mu? Elbette bunun böyle olmaması lazım. Hiç vakit kaybetmeden yapı denetim sistemi denetlenmelidir. Çok sayın yetkililer de Başkan Tellioğlu’nu karşılarına almalı denetçi diplomaların adreslerini sorgulamalıdır.”

***

Sahi, diplomadan denetçi olur mu? Olmaması için hemen şimdi soruna el atmalıyız. Bir büyük acıyı daha Türk milleti artık yaşamamalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI