Seçim bitti, dönelim yazılarımıza...
Ne yaparsın 60’ından sonra aktif siyasete girince biraz ara verdik sizlerle sohbete...
Sosyal medyada dilimizin döndüğünce haksızlığa isyan ettiysek de adı üzerinde sosyal medya… Kimi güldü geçti, kimi haklısın dedi baka kaldı, kimileri de bakmadan bir beğeni postaladı geçti!
Ve bir hırs uğruna 5 ayı heder edilen bir ülkenin mensupları olarak yine başa döndük işte...
Neyse seçim sonuçlarını bir başka sohbetimize bırakalım dönelim konumuza...
Mutlaka yazmalıyım dediğim iki önemli konuyu yeniden gündeme taşımak istiyorum bu yazımda…
Şehitlerin ardından feryatlar yankılanırken Ankara’mızın en çok şehit veren ilçesi Çubuk’ta bir şehit cenazesinden gördüklerimi aktarmak istiyorum.
Hani o yiğit Salih Eroğlu’muzun cenazesinden... 3 yaşındaki çocuğu ve eşiyle birlikteyken bebek katillerinin şehit ettiği polisimizden...
Malum şehit cenazelerinin müdavimleri arasında siyasetçiler ilk planda... Analar, babalar, evlatlar, bacılar, gardaşlar feryat ederken ön safta poz veren siyasetçiler...
İkindi vaktiydi, zor bela yetiştik yiğidimizin cenaze namazı için camiye... Hemen vakit namazını kılmak için seferber oluk MHP kafilesi olarak... Cami tıklım tıklım, üst katlar da... Herkes bir köşeye sıkıştı ya ben biraz da resim çekeceğimi düşünerek bıraktım namazı kazaya geçtim ön safa...
O da ne; birer birer dökülmeye başladı iktidar partisi AKP’nin mensupları... Namaz başlamıştı ama onlar cenaze namazı için ön safta hatıra fotoğrafını tercih etmişlerdi. Sonra birkaç siyasetçi daha...
Vakit namaz bitti; sıra cenaze namazına gelmişti... Milliyetçi Hareket Partisi mensupları namaz kılan cemaatle birlikte arka sıralarda görevini yapmanın gayretinde... Ön saflar, iktidar vekillerinin ve bakanlarının emrinde...
Eee gazeteci de gördüğünü yazar; AKP’liler haber bültenlerinde MHP’liler liste dışı...
Sonrasında Çubuk’tan gelen tepkiler; nerede MHP’liler... İzah et edebilirsen!
Malum iktidar partisi AKP şehit cenazelerinden beslenmekle suçlar ya; görüyorsunuz değil mi beslenenleri?
***
Mutlaka yazmalıyım dediğim ikinci konu Ankara’nın Başkent oluşunun yıldönümü nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen törenlerdi...
MHP Ankara İl Teşkilatı olarak geniş bir katılıma imza attık. Ankara Büyükşehir Başkanı’nın bile ortalıkta görülmediği, vekille temsil edildiği yıldönümünde ne acıdır ki diğer siyasi partilerde özellikle Atatürk’ün mirasından geçinenlerin de ilgisizliği dikkat çekiciydi. Malum iktidar partisi AKP’nin şaşı bakışını anlatmaya gerek var mı?
Ankara Valisi ve protokoldeki zevat Aslanlı Yoldan gururla yürürken vatan sevdalısı Milliyetçi Hareket’in mensupları bir fiyaskonun önüne geçiyordu. Hani MHP de birkaç temsilcisi ile katılmış olsaydı bir büyük skandala imza atılmış olacaktı... Başkent yıldönümünü sönük kutladı diye!
Bu acıtan manzaraya elbette sessiz kalamazdık Milliyetçi Hareket Partisi mensupları olarak... İl Başkanımız sayın Fatih Çetinkaya’nın “Neredesin Ankara” sorusu ertesi gün gazete haberlerine yansırken buruk 92. Yıldönümüne dikkat çekiliyordu.
İşte böyle... Unutamayacağım ve unutturmayacağım iki konu… Gerçeklerden haberdar olmanız dileklerimle...