Başbakan’dan büyük itiraf…
Sıkıştığında, Türk milliyetçilerine mesaj vermede mahir davranan Başbakan Tayyip Erdoğan meğerse bugüne kadar laf kalabalığı arasında o meşhur sloganları kullanırken bir eksik konuşuyormuş!
Başbakan, bir seçim konuşmasında aynen şunu itiraf etti:
“Ben hiçbir yerde tek dil demedim!”
Oh ne âlâ...
Tek bayrak diyeceksin!
Tek millet diyeceksin!
Tek devlet diyeceksin!
Tek dil diyemeyeceksin!
Bayrak tek olacak, millet tek olacak, devlet tek olacak ama dil çok olacak öyle mi?
Sık sık konuşmalarında 36 etnik unsurdan söz eden Başbakan’ın “Türk vatandaşlığını” bir kenara bırakıp “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” üzerinde siyaset yapması, “Türk” kelimesini ağzına almaması da hayli ilginç değil mi?…
Buradan herkese bir hatırlatma yapıyorum. “Türk milliyetçisiyim” diyenler Başbakan’ın ifade ettiği gibi asla “bölgesel milliyetçi” değildir!
Evet; Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Çingene’siyle tek milletiz...
Evet; tek bayrak bağımsızlığımızın sembolü...
Evet; uğrunda ölünen toprak tek vatan...
Sözü fazla dolandırmadan çok dilli tek devlet, tek millet, tek bayrağın nasıl mümkün olacağı konusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e kulak verelim:
“…Milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.”
“…Türk demek dil demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.”
“…Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve dilini yükseltmek için çalışır. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir.”
Yüce Önder Atatürk’ün “Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır” emrinden sonra bana kim ne anlatırsa anlatsın beyhudedir.
İşin özeti şudur:
Tek millet varsa, tek devlet varsa, tek vatan varsa, tek bayrak varsa tek dil de vardır!
* * *
BAŞBAKAN’IN ÜSLUBU
Madem bugün Başbakan’ı yazdık. Gelelim biraz da kullandığı üsluba…
Ne yazık ki Başbakan, konuşmalarında “Alçaktır” ya da “Namerttir” gibi kelimeleri çok sık kullanarak siyasetin meydanlardaki üslubunu sertleştirmektedir.
Başbakan’ın malum bu kelimeleri çok sık kullanması RTÜK incelemesine bile konu olmuştu ama değişen bir şey yok. Aslında aynı anlamlarda kullanılan bu kelimeler için ben de nedir bu “alçak”, nedir bu “namert” dedim; açtım Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünü...
Namert; mert olmayan, alçak, korkak demek...
Alçak ise; Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain demek...
Anlayacağınız kimsenin birbirine kullanmayacağı iki kelime... Ama görüyoruz ki Türkiye’yi yönetenlerin ağzında havada uçuşuyor. Hem de daha küçük çocuklarımız televizyon başından kalkmadan...
Cidden bu bozuk üslup çok üzücü… Keşke kimse birbirine söylemese...
Başbakan; “Dışlamadık, ötekileştirmedik, hiç kimseye hor bakmadık. Onların yaptığının tam tersine 74 milyona aynı nazarla baktık, 74 milyonu bir gördük, beraber gördük, kardeş gördük. Bizim farkımız bu, zenginliğimiz bu” dese de kullandığı cümlelere baktığımızda bunu pek de yerine getiremediğini görmek gerçekten üzücü...
İşte Başbakan’ın ağzından dökülen cümlelerden birkaç örnek:
“- …Kemal Kılıçdaroğlu diye biri yoktur. Kemal Kılıçdaroğlu sanaldır.”
“- …CHP’nin yeni genel başkanı çeteler tarafından, statükocular tarafından yönlendirilen bir figürden ibarettir.”
“- …Sen (MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli) böyle bir iddianın sahibisin, eğer dürüstsen diyorum ki bunu açıklamaya mecbursun. Açıklamadığın takdirde namertsin.”
“ … İnan Kıraç’ı bu işlerin içinde görmek istemem. …Hakikaten bu yazılanlar doğruysa bu tabi geleceğe yönelik kendisi de bazı riskleri üstlenmiş demektir. Bir işadamı ülkede bir güce sahip böyle bir şeyin içine girmesi adım atması kendisi açısından da ciddi bir risktir.”
Bozulan üsluplar, sıkça ortaya dökülen tehditler... Ne yazık ki hiç eksik olmuyor, bu durum da Türk milletini derinden yaralıyor.