Azerbaycan’da Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) kapsamında gerçekleştirilen "2. Yüksek Düzeyli Bakanlar Diyaloğu: Kültür Tabanlı İklim Eylemi" konulu toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Net hedeflerin belirlenmesi sadece bir başlangıçtır, gerekli sonuçlara ulaşabilmek için uluslararası iş birliği devam etmeli ve güçlendirilmelidir" dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam ediyor. COP 29’da 2. Yüksek Düzeyli Bakanlar Diyaloğu: Kültür Tabanlı İklim Eylemi temasıyla toplantı düzenlendi. Küresel ısınmanın yol açtığı sorunların tarihi ve kültürel mirasa verdiği ciddi zararlar ele alınırken, bu zararlar sonucunda Türk dünyasının birçok ülkesindeki tarihi eser ve kültürel mirasların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı belirtildi. Etkinlikte Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da konuşma gerçekleştirdi.

"Gerekli sonuçlara ulaşabilmek için uluslararası iş birliği devam etmeli ve güçlendirilmelidir"
Azerbaycan’ı COP 29’un başkanlığını üstlendiği için kutladığını belirten Bakan Ersoy, “Azerbaycan’ın liderliğinde, bu konferansın iklim değişikliğiyle mücadelede küresel çabalarımızda önemli bir adım olacağına ve uluslararası toplumun beklentilerini karşılayacağına olan inancım tamdır. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC), Paris Anlaşması ve COP toplantıları gibi küresel girişimler, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli mesafeler katetti. Ancak, net hedeflerin belirlenmesi sadece bir başlangıçtır, gerekli sonuçlara ulaşabilmek için uluslararası işbirliği devam etmeli ve güçlendirilmelidir. İklim değişikliği, aynı zamanda kültürel ve doğal mirasımızı tehdit etmektedir. UNESCO’nun raporlarına göre, dünya mirası alanlarının 3’te 1’indeki buzullar 2050 yılına kadar kaybolabilir. Birçok kültürel ve doğal alan, aşırı hava olaylarının etkilerine karşı giderek daha fazla savunmasız hale gelmektedir. Bu riskler, ortak mirasımızı gelecek nesiller için koruma gerekliliğini acil bir şekilde gözler önüne sermektedir” dedi.

“Türkiye, 2053 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefi koydu”
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede aktif bir rol üstlendiğini ifade eden Ersoy, “2021 yılında Türkiye, Paris Anlaşması’na tam katılımcı oldu. Aynı yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2053 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefi koydu. Bu hedefe uyum sağlamak amacıyla Türkiye, iklimle ilgili çabaları koordine etmek için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı kurdu. Bu hedeflerle uyumlu olarak, bakanlığımız doğal ve kültürel miras alanlarını iklim değişikliğine uyum sağlamak için bölgesel stratejiler geliştirmiştir. Bu stratejiler, Türkiye’nin 2021-2023 İklim Değişikliği Eylem Planı çerçevesinde yer almaktadır. Mart 2024’te Türkiye, 2024-2030 dönemini kapsayan iklim değişikliği uyum stratejisi ve eylem planını yayımlayarak, kültürel miras korumasına özel bir vurgu yapmıştır” diye konuştu.

“Hep birlikte, sürdürülebilir ve iklim dostu bir geleceğe doğru çalışmaya kararlıyız”
Hiçbir ülkenin iklim sorunlarını tek başına çözemeyeceğini belirten Ersoy, “Küresel koordineli bir eylem şarttır. Bu toplantıda sergilenen işbirliği, iklim krizine karşı gerekli olan kolektif kararlılığı gösteren değerli bir örnek teşkil etmektedir. Son olarak Türkiye, Azerbaycan’ın COP 29 Başkanlığı’na ve bu başkanlığın iddialı hedeflerine tam destek verdiğini yinelemektedir. Hep birlikte, sürdürülebilir ve iklim dostu bir geleceğe doğru çalışmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.