Güzelim atasözlerimiz hep hatırlasak; yolumuzu yordamımızı belirlesek ne güzel olur… Hani ince eleyip sık dokusak hiç mi hiç başımız ağrımaz!
Gündem enflasyonu içinde boğulan güzel ülkemizde, “ben” odaklı hayat tarzı... Bu egoizm de işleri içinden çıkılmaz hale sokuyor.
Zaman zaman bir deli bir kuyuya taş atıyor 40 akıllı çıkaramıyor... Zaman zaman “söz sükûtsa gümüş altındır” misali ölçmeden tartmadan bodoslama dalıyoruz ortalığa...
Tıpkı Türk futbolunun son dönemdeki yıldızlarından Arda Turan gibi...
Arda Turan, grup sonuncusu Kazakistan karşısında takımını ipten aldığında (!) patlattığı demeçle gündem oluşturmaya devam ediyor.
Gerçekten de Arda Turan söz konusu demecini patlattığında her Türk vatanseveri gibi ben de şok olmuştum!
Arda Turan, farklı yönlere çekildiğini iddia ettiği, hatta bebek katillerinin boy gösterdiği kongrelerde alkış aldığı Kazakistan karşısında attığı golün ardından yaptığı o konuşmasında aynen şöyle demişti:
“Bu golü Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bütün halkların şehit olan evlatlarına armağan ediyorum, bütün Türk evlatlarına armağan ediyorum. Ülkemde böyle şeylerin olmasını istemiyorum, çok üzülüyorum her Türk vatandaşı gibi.”
Çoook böyük böyük laflar bunlar...
Arda Turan, bu cümleleri ile medyanın, siyasetin ve tüm Türkiye’nin gündemine oturdu. Bebek katillerine saygı duruşunda bulunulan BDP’nin kongresinde bu sözü dile dolandı ve yaptığı açıklama çok da alkış aldı.
Ancak Türk kamuoyundan da Arda Turan’a tepki çığ gibi yükseldi, bu sözlerinin eli kanlı teröristleri bile kapsadığı iddia edildi ki; evirip çevirip okuduğunuzda çıkan sonuç bu!
Sözlerinin yanlış anlaşıldığında ısrar eden Arda Turan ise, şimdi “bin tartıp bir konuşmamanın” yani sözün nereye gideceğini kestirmeden, sözünü tartmadan konuşmanın cezasını çekiyor.
Burada bir paragraf açıp sporcu dostlarımızı kızdıracak birkaç kelime etmek zorundayım... 40 yıllık basın hayatında sporun içinde olduğum yıllarda sporcu kardeşlerimizin konuşmayı çok sevdiklerine hep tanık olmuşumdur. Sözü hiç kimseye bırakmazlar, konuşurlar da konuşlardı...
Galiba Arda Turan’ın sözleri de o hesap... Ama kurtuluşu yok, Arda Turan kardeşimiz ne derse desin o ilk sözlerin izini silmek mümkün değil.
Son olarak konuşmasının farklı yerlere çekilmesinden şikayet eden Arda Turan “Konuştuğum için ülkemden özür dilerim. Bir daha konuşmam, kimse konuşmasın. Böyle devam etsin. Sorumluluk almasın, herkes işine baksın. Benim ailem de bu ülke için şehit verdi. Bu akan kanın durmasını istiyorum sadece” dese de kötü izleri silemiyor.
Bu sütunlardan Arda Turan kardeşimize tavsiyem şudur; son defa ekranlara çık ve aynen şunları söyle:
“PKK bebek katili bir örgüttür. Eli kanlı teröristlerle benim işim olmaz. Türk milletinin bir ferdi olmaktan onur duyuyor ve Yüce Atatürk’ün ifadesiyle “Ne mutlu Türküm diyene” diyorum!”
***
İşte bir ağzı olan konuşuyor dedirtecek haber daha...
Türk basının ciddi haberleri ile tanınan bir gazetesi ve muhabiri, galiba laf olsun torba dolsun misali, haberi patlatmış!
“…BDP Genel Başkanlığı'na ikinci kez seçilen Hakkâri Milletvekili Selahattin Demirtaş, bazı ülkücüler tarafından beğenildiğini açıkladı!”
Haberi yapan ciddi haberleriyle bildiğim Namık Durukan, gazete de Milliyet...
Atatürk’ün başkenti Ankara’da bölücü bebek katillerine saygı duruşlarının yapıldığı, övgülerin dizildiği malum kongrede Demirtaş Efendi, 35 yıllık MHP'li (!) bir taksi şoförü ile aralarında geçen diyalogu paylaşıyor.
35 yıllık MHP’liden övgü alacak hangi icraatları yaptın Bay Demirtaş ki, ülkücü camiayı diline doluyorsun? Sen önce eli tetikten düşmeyen cellatları övmekten vazgeç!
Ve ciddiyetiyle övünen malum basın, o ülkücü taksiciyi hemen bul ve konuş ki “Basında güven”irliliğini devam ettiresin!
Günün sözü ile yazımıza nokta koyalım:
“-Sayın Başbakan, Filistinlilerin yüreğini soğutmak ve inandırıcılığını göstermek için sahip olduğun Yahudi Cesaret Ödülü’nü bir an önce iade etmen şahsın ve zihniyetin açısından tutarlılık gereğidir!” / Devlet BAHÇELİ (MHP Lideri)