AK Parti Malatya 5. Olağan kongresinde geçen 4. kongreyi aratır bir hava yaşandı.
Hâlbuki daha önce yapılan kongrelerde de adaylar önceden belirlenip, sonra oy verilmişti.
Bu kongrede de farklı olmadı…
Aylar öncesinden ismi kulislerde en çok bahse konu olan Hakan Kahtalı kongrede aday gösterildi.
Yalnızca yönetime alınacak kişiler kongreden bir gün öncesine kadar net değildi…
Yönetime girenler mutlu, giremeyenler ise “yok canım, ahde vefa yok” söylemleri ile kendilerini avutuyor.
Bu partinin iç meselesi, seçmeni pek bağlamıyor(!)
Neden mi?
Çünkü yerel seçimlerde olsun genel seçimlerde olsun partilerde tabanın istediği değil tavanın istediklerine seçmen oy veriyor.
Asıl mesele AK Parti Malatya Teşkilatının kan kaybediyor olması!
Nerden mi çıktı?
Kongrede oy kullanması gereken 641 delegeden yalnızca 381’i oy kullandı.
Ya diğerleri?
Yani geri kalan 260 delege neden oy kullanmadı?
Bu sorunun cevabını Haziran ayında yapılacak “Genel Seçim”de göreceğiz.
Gerçi hoş zaman var, birlik ve bütünlüğü sağlamak için, bu beceriye sahip bir yönetim var mı? Onu da zaman gösterecek, aksi halde AK Parti gerçekten kan kaybeder, yoğun bakıma girer, Allah muhafaza, “yoğun bakım ünitesinde fişini bile çekenler” olur. Demedi demeyin.
Çözümlemeye çalıştım günlerdir, 5. Olağan Kongreyi.
Acaba “paralel yapı” mı etkin oldu?
13 yıllık Ak Parti İktidarına vermiş olduğu desteğin karşılığını alamayan Malatyalılar, küstü mü?
Milletvekillerinin 3’e bölünmüş olması mı?
Yerel seçimler öncesi, seçmene verilen vaatler yerine getirilmediği için mi?
17 – 25 Aralık 2013 arasında yaşanan “yolsuzluk ve rüşvet iddiaları” mı?
Rüşvet ve yolsuzluk demişken, dün gece mecliste eski bakanların Yüce Divan’a gönderilip gönderilmemesi oylamasında AK Parti yine fire verdi, Zafer Çağlayan’ın Yüce Divan’a gönderilmesini 242’ye karşı 264, Muammer Güler’in gönderilmesini 241’e karşı 258, Egemen Bağış’ın gönderilmesini 245’e karşı 255, Erdoğan Bayraktar'ın gönderilmesini 219'a karşı 288 oyla reddetti. Bağış oylamasında AK Parti 48 fire verdi. Çağlayan için 26, Güler 25, Bayraktar için 14 AK Partili’nin “Yüce Divan’a sevk” yönünde oy verdiği tahmin ediliyor.
Bildiğim net bir konu var, AK Parti kuruluş aşamasında idealist bir yapıya yer vermeyip, “ne olursan ol yine de gel” düsturu ile yapılaştı, son yerel seçimlerde de aynını yaptı. 2002 yılından bu yana kendi kitlesini oluşturmayan bir partinin ömrü uzun olmaz, tarih tekerrürden ibaret demek istemiyorum ama Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı olması ile ANAVATAN’ın yok oluşu, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı olması ile kendini imha eden bir DOĞRUYOL Partisini düşününce, AK PARTİ'de Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ile yerinin doldurulmadığı aşikârdır.
Hakkımızda hayırlısı.