ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump’ın diplomatik yolu tercih ettiğini ancak nükleer bir İran ile harekete geçmek arasında kalırsa harekete geçeceğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, radyo sunucusu Hugh Hewitt’e verdiği röportajda İran’la ilgili açıklamalarda bulundu. ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ın nükleer silaha sahip olmasını engellemek için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu ifade eden Rubio, "O şu anda barışı sağlamak isteyen bir başkan. Ona sorarsanız bunu savaş olmadan diplomatik olarak çözmeyi tercih edeceğini söyleyecektir. Bu her zaman onun tercihi olacaktır. Ancak onu nükleer bir İran ile harekete geçmek arasında seçim yapmaya zorlarsanız, harekete geçecektir" dedi. Diğer ülkelerin ABD’ye katılıp katılmamasının atacakları adımları belirlemeyeceğini kaydeden Rubio, çünkü İran’ın nükleer silahlara sahip olduğu bir dünyanın kabul edilemez olduğunu söyledi.
Rubio, Trump’ın İran’ın nükleer kapasiteye sahip olmasını önlemek için harekete geçmeye karar vermesi durumunda ABD’nin bunu yapacak ve İran’daki rejimi tehdit edebilecek kapasiteye sahip olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanlığı olarak savaşı değil barışı savunduklarını ifade eden Rubio, "Başkan da bunu tercih ettiğini açıkça belirtti. Bu yüzden herkese her zaman bunu Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla çözmeyi çok istediğimi söylüyorum ancak yapamazsak, bu işleri Savunma Bakanlığı’na Pete Hegseth’e devretmem gerekiyor. Bunu Dışişleri Bakanlığı olarak çözmeyi tercih ederiz ancak bunu yapmak için istekli bir ortağa ihtiyacınız var" şeklinde konuştu.

"İran, Husilere sağladığı her türlü yardımdan sorumlu tutulacak"
Yemen’deki İran destekli Husilerin Kızıldeniz’de ABD gemilerini hedef alan füzelerinin 100 mil mesafede düşürüldüğünü ve tehdit oluşturmadığını söyleyen Rubio, "İran, Husilere sağlamaya devam ettiği her türlü yardımdan sorumlu tutulacak. Başkan, sabah saatlerinde İran’ın Husilere yardım etmeye devam ettiğine ilişkin bir paylaşım yaptı. Belki de geçmişteki kadar açık bir şekilde değil, belki de geçmişteki kadar değil, ancak açıkça onlara yardım ediyorlar. Hala onlara yardım ediyorlar. Bu kabul edilemez ve bunun değişmesi gerekiyor" dedi.