Sakın, Kurtlar Vadisi"ni anlatacağımı sanmayın!
Ya da dizinin baş kahramanı Polat"ın serüvenlerinden yakınacağımı da!
Bu vadi Polat vadisi, bu vadi bir Türkmen ovasının acıklı hikayesi!
Bu Polat; Malatya"nın Doğanşehir ilçesine bağlı bir Türkmen kasabası...
Polat"ın tarihini, birileri çook yenilere dayasa da çook eskilere dayanıyor! Bakmıyorlar, araştırmıyorlar ve hemen tüm yalan kaynakları bir Velioğulları tutturmuş gidiyorlar!
Yazımın başlığını Aaah Polat koydum! Umuyorum ve ümit ediyorum ki bu ahım dalga dalga tüm Türkiye"deki Polatlılara yayılır da yavaş yavaş yok olmaya başlayan değerlerimize sahip çıkarız!
Bu umutla saygıdeğer okurlarımı bilgilendirmek istiyorum.
Bir derneğimizin Polat türküleri sempozyumu düzenleyeceğini duyunca çok sevindim. Bu önerinin de Saygıdeğer Doğanşehir Kaymakamımız Cevdet Atay"dan geldiğini öğrenince gururlandım. Değerli bir kardeşimden sempozyum düşüncesiyle ilgili bilgi gelince havalara uçtum! Öyle ya Ankara"nın göbeğinde tarihi Devlet Opera binasının önünde Kültür Bakanlığı"nın tam karşısında, yıllar önce Polat Halk Oyunları Ekibinin Türkiye şampiyonluğunu kutlarken bir avuç insandık. Kimsecikleri de yanımızda bulamamıştık!
Neyse böyle bir sempozyum için Saygıdeğer Kaymakamımızın geleceğini söylediklerinde iştahla o buluşma gününü bekledim. Ama o da ne, Türk basın dünyasına 39 yılını vermiş olan bendenizi dışlamışlar, Kaymakamımızı kendileri ağırlamışlar ve uğurlamışlardı. Sağlık olsun dedim ve bir gün bunları sizlerle paylaşmaya söz vermiştim ki işte vakit o vakit.
Birkaç gün içinde inşallah sizlerin de aranızda olacağım ve Saygıdeğer Kaymakamımızla nasipse bu konuda neler yapabileceğimi paylaşacağımı umut ediyorum.
Yani 2 yıl aradan sonra Malatya, Doğanşehir derken Polat"ta hasret kucaklaşmasına geliyorum.
Konuyu dağıtmadan Aaah Polat! isyanıma dönmek istiyorum.
Öncelik, bir Polat türküsünün tüm Polat"tan çıkanlara intizarında!
Evet, bir türkünün gözyaşları bunlar Bu gözyaşları Hüsne ve Eşoğ Bacılaların
Dağlar seni delik delik delerim
Kalbur alır toprağını elerim
Elerim aman aman dumanlı dağlar
Sen bir kara koyun ben de bir kuzu
Sen döndükçe ardın sıra melerim
Melerim aman aman dumanlı dağlar
Dağlar senin ne karanlık ardın var
Lale sümbül boynun eğmiş derdin var
Derdin var aman aman dumanlı dağlar
El alemin vatani var yurdu var yurdu var
Benim yurtsuz kalışıma n"edeyim aman aman
N"edeyim aman aman dumanlı dağlar.
* * *
TRT repertuarları diyor ki, bu türkü Sivas"ın Kangal yöresinin
Ama külliyen yalan!
Bu türkü, Polat"ın öz malıdır. Muhlis Akarsu gibi bir Türk Halk Müziği profesörü (!) büyük yanlışa düşmüş ve bu türkümüzü Kangal"a mal etmişlerdir. Bu türkümüz, kaynaklara göre Polat"ta 1927"lerden beri çalınıp söylenmektedir ve rahmet olsun Bekir Eğilmez Emmimizin Abdullah Coşkun"dan alındığına ilişkin bilgileri kayıtlardadır. Ve, bu türkümüz, Hüsne ve Eşoğ (Kara Ayşe)nin hikayesinin yansımasıdır.
Bu konuda daha detaylı bilgileri aktaracağımız günler de gelecektir diyor, başka bir konuya, başka bir yaraya parmak basmak istiyorum.
Lütfen Polat"ın tarihini dillendirenler 1800"lü yıllardan dem vurmayınız. Erzincan"dan gelenlerin yani Velioğulları"nın Yukarı Obayı kuranlardan bir bölümü olduğunu unutmadan Polat"tan gidenlerin kurduğu Mızgı"nın tarihinin bile 1700"lere dayandığını hatırlayınız. Polat"tan doğan bir başka köyümüzün Çavuşlu olduğunu da kimse inkar etmez her halde!
Ama ben size başka bir bilgi daha aktarmak istiyorum.
Malum, lakaplar Polat"ın önemli özelliklerinden biri Mesela, Ali"nin oğlu demeniz beyhude; beni Papak Ali"nin oğlu demeden kimseye tanıtamazsınız!
Şimdi de size Polat"tan Yazıhan-Hekimhan hattına giden Külpeşler sülalesinden söz edeceğim.
Sözlük anlamı dağınık, peşmurde demek olan Külpeşler"den 3 kardeş, babalarını öldürenleri öldürerek Polat"tan Yazıhan"a gelirler. 3 kardeş, ağa baskı yapınca Çavuş Köyü"ne giderler. Sonra yakalanma korkusu yüzünden Hekimhan"ın Köylü Köyüne göç ederler. Aralarında anlaşmazlık çıkar 1 kardeş burada kalır. Ali, perişandır Çavuş"a döner, yerleşir. Diğer kardeş Doydum Köyüne, sonra da Sinekli Köyü"ne yerleşir. Ancak sonrası bilinmez!
16 yaşlarında ailemin Ankara"ya taşındığı yıllarda Polat"a gelerek babamı aradığını söyleyen ve bir zamanlar sülalemizin çok geniş olmasından söz ederken bugün yok olmaya yüz tutan Baddoğlar sülalesinin ve ekonomik imkanlar yüzünden kasabadan ayrılarak her yere savrulan Polatlıların varlığından herkesin haberdar olmasını diliyorum. Umuyorum, Polat"a bir faydam olur mu diye kendisini sorgulayanlar POLAT-FINDIK-ÇAVUŞLU-MIZGI dörtgenindeki Türkmen ellerini daha fazla öksüz bırakmazlar...
Ve diyorum ki, özledim, geliyorum; bekle beni Polat"ım!
Saygıyla
