Doğu Türkistan"da trajedi devam ediyor. Ata yurdumda Çin mezalimi devam ederken, şerefli (!) Türk basınında Çin gözlüğü takanlar birbirini izliyor.
Pekin"in davetlisi olarak Çin"e buyur edilen Türk Basın Heyeti ki, Devletin resmi yayın organlarından oluşuyor; ısmarlama haberleri habire pompalıyorlar.
Efendim, Çin"de iletişim özgürlüğü başlamışmış!
Habere bakınca Çok güzel, soydaşım derdini anlatacak dedim ama hayal kırıklığı!
İletişim özgürlüğü denilen şey, cep telefonuna gelen mesajlarmış! Ama mesaj gönderme özgürlüğü yokmuş!
Şimdi, bunun neresi iletişim özgürlüğü!
Bekletip, sıraya koyduğum ata yurdum, Doğu Türkistan"dan haberler çok... Şimdi ikincisinden okurları haberdar edeyim.
Uygur Türklerinin lideri Rabia Kadir"in feryadını duydunuz mu? Rabia Kadir"e göre, olaylar sırasında bir gecede 10 bin kişi kayboldu.
Çin"in çatladığı Japonya gezisinde Rabia Kadir, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Rabia Kadir, "Urumçi'de yaklaşık 10 bin kişi bir gecede kayboldu. Nereye gittiler? Öldülerse neredeler?" diye feryat ediyor.
Şimdi de yakındığım Türk basın Heyetinin ata yurdu Urumçi"deki temaslarından söz edeyim.
Ziyarette yer alanlar RTÜK, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, TRT, Gazeteciler Cemiyeti ve Anadolu Ajansı temsilcilerinden oluşuyor. Bunlar toplam 8 kişi!
Geçtikleri haberlere bakınc, maksat anlaşılıyor!
Ata yurdumda Çin"in sözcülüğünü yapan sözde soydaşlarımızı konuşturuyorlar. Konuşturuyorlar konuşturmasına ama her konuşan benim soyumu tehdit ediyor.
İşte örnekleri
Urumçi Büyükşehir Belediye Başkanı Jerla İsamudin son 30 yıl için diyor ki:
Yaşanan olaylar şehrin gelişmesine engel olamaz ve asayiş konusundaki kararlılıklarından caydıramaz!
47 milliyetin beraber yaşadığı bir bölgeyiz, bu gruplarla el ele yaşayıp güzelleştirdiğimiz bir şehrimiz var. 460 ibadet yerimiz var, bunların 432'si cami. İbadet yerleri koruma altında ve dini ihtiyaçları karşılamaktadır. Bu ortam için de milli dayanışmanın temeli sağlamdır. Olaylara karışanlar yasal cezalarını göreceklerdir. Normal bir asayiş olayı bahane edilerek, milli ayrım yapılmaya çalışılıyor.
Türk Basın heyeti, bu adamı niye konuşturur ki;akıl erdirmek mümkün değil! Konuşturduğuna göre konuksever (!) ev sahibi Çin bu işten mutlu olsa gerek!
Sonra sazı RTÜK üyesi Abdulvahap Darendeli alıyor;bakın ne buyuruyor:
-Türkiye ile Çin arasında herhangi bir sorun bulunmuyor!
Vallahi pes! Daha ne sorun olsun ki Sorun olması için daha kaç soydaşım katledilecek?
Sonra, değerli meslektaşlarım Doğu Türkistan"ın pardon (!) Sincan Uygur Özerk Bölgesinin muhterem Valisi Nur Bekri"yi konuşturuyor:
Vali Bey buyuruyor:
-Herhangi bir yeni ayaklanma girişimi "demir yumruk" ile ezilecek!"
Biliyor musunuz ki bu zat, aynı zamanda Çin Komünist Partisi'nin bölgedeki iki numaralı yetkilisi
Vali Bekri Türk basın mensuplarına soydaşlarımla ilgili tehditlerini pervasızca sürdürüyor:
"-Düşmanın saldırgan manevralarını ezmeye kararlı bir şekilde devam edeceğiz ve suç işlemenin önüne demir yumrukla geçeceğiz.
Çin gözlüğünü ne zaman çıkaracağız Allah aşkına. Ne zaman, Doğu Türkistan"ın Türkiye"nin milli davası olduğunu hatırlayacağız?
Dağlardan Ne mutlu Türküm yazılarını çapulculara çiğnetenlerin gerekli dersi alacakları günlerin uzak olmaması ümidiyle...
NE MUTLU TÜRK"ÜM DİYENE!