"MUHALEFET DEDİKODUYU BIRAKMALIDIR"

Ak Parti Malatya İl Başkanı Bülent Tüfenkci, çözüm süreciyle ilgili Malatya halkının zihnini bulandırmaya çalışan muhalefet,‘‘Dedikoduları bir kenara bırakarak, çözüm süreciyle ilgili fikirlerini konuşturmalıdır’’dedi.

‘‘MUHALEFETİN AÇIKLAMALARINI KENDİ SEÇMENLERİ DESTEKLEMİYOR’’

Ak Parti İl Başkanı Bülent Tüfenkci, çözüm süreciyle ilgili Malatya’da her kesimden oluşan 146 STK’nın samimi gayret ve niyetlerinin açıkladıkları deklarasyonda gayet açık olduğunu belirterek, “Açıklanan deklarasyonda Türkiye’nin gündeminde yer alan terörün bitirilmesi isteniyor.Peki Malatya’daki sivil toplum kuruluşları anaların artık ağlamaması için çözüm sürecini desteklerken bu şehrin muhalefet partileri ne yapıyor?. Çözüm sürecini baltalamak,zihinleri bulandırmak,halkın istediği barışı farklı yönlere çekmek,bilgi kirliliği yaratmak ve dedikodu üretmekten başka ne iş yapıyor?.Varsa süreçle ilgili fikirleri,düşünceleri çıkıp dile getirsinler.Son günlerde MHP ile CHP her ortamda dedikodudan medet umuyor.Fakat süreçle ilgili açıklamalarına kendi seçmenlerinin dahi bütünün desteklemediğini zannediyorum’’ dedi.

‘‘TERÖR MESELESİ, NE BİR SİYASİ PARTİNİN NE BİR ŞAHSIN MESELESİDİR’’

Sürecin olumlu olması için dua edilmesi gerektiğini ifade eden Bülent Tüfenkci,çözüm sürecinin başarıya ulaşmasıyla birlikte 75 milyon vatandaşın ekonomik,sosyal ve diğer alanlarda refah düzeyinin artacağını kaydetti. Tüfenkci,‘‘Bu ülkede terör meselesi, ne bir siyasi partinin ne bir şahsın meselesidir. Bu mesele ağlayan anaların, babaların,bacıların,kardeşlerin yani Türkiye’nin meselesidir.Bu meseleye muhalefet cenahı sırf AK Parti’ye muhalefet olsun mantığıyla hareket ederek karşı çıkmamalıdır.Maide Suresi’nde Cenab-ı Hakk,‘Yeryüzünde fesat çıkarıp bozgunculuk yapmaya veya bir cana karşılık olmaksızın birini öldüren kimse bütün insanları öldürmüş gibidir, bir canı yaşatan ise bütün insanlara hayat vermiş gibidir’diyor.Zaten çözüm sürecinin başlatılmasındaki gaye de artık gözyaşının akmaması ve anaların ağlamamasıdır.’’ifadesinde bulundu.

‘‘BU HALK ARTIK İKİLİ OYNAYAN MUHALEFET İSTEMİYOR’’

‘Soruyoruz hangi lider çıkıp böyle büyük bir riski göze alabilir’ diyen Başkan Tüfenkci, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın her daim milleti düşünen bir lider olduğunun böyle büyük bir kanayan yaraya el atmasıyla bir kez daha görüldüğünü söyledi. Tüfenkci, ‘Eğer muhalefet, devleti ve milleti düşünüyorsa devlet birimlerinin yaptığı bu girişime,çabaya emeğe saygı göstermelidir.Bu halk artık ikili oynayan muhalefet istemiyor.Millet terörün bitirilmesi için irade ortaya koyuyor.Peki ana ve yavru muhalefet ne yapıyor? ’’dedi.

‘‘CHP HALKIN AVUKATLIĞINI YAPAMAZ’’

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Ergenekon davasının tutuklularından İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu’nun serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı  Abdullah Gül’e mektup göndermesini de eleştiren Tüfenkci,‘‘O gün Hilmioğlu’nun devlet aleyhindeki konuşmaları karşısında susan Ağbaba ve zihniyetinin bugünlerde illa Hilmioğlu serbest bırakılmalıdır açıklamalarının ve kampanyalarının en iyisini halk değerlendirir. O şahsın Malatya halkına yaptığı zulümler halen hafızalarda tazeliğini koruyor. O yıllarda CHP’liyim, sosyal demokratım diyerek gezen Ağbaba’ya sormak gerekiyor. ‘Bir Başbakan’a başbayi diyen, yüzde 35 ile değil, yüzde 95’lerle gelseniz sizi oradan indiririz diyen bir rektörün bu sözleri sizce demokrasiyle bağdaşıyor mu?.’CHP’de zihniyet değişimi yaşanmadıkça halkın avukatlığını yapamaz. Halkın sorunlarıyla değil, ancak kendi iç meseleleriyle gündemde tutunmaktan başka bir iş yapamaz’’ diye konuştu.

‘‘28 ŞUBAT SADECE "ÜNİFORMALILAR" TARAFINDAN YAPILMADI’’

Bülent Tüfenkci ‘‘28 Şubat yargılamasının amacının  öncelikli olarak hak ve hukukun tahakkuk edilmesi ve bir daha yaşanmasını  engellemektir’’ dedi. 28 Şubat’ın Malatya ayağının sadece  "üniformalılar" tarafından yapılmadığını ve o dönemlerde bu şehre ve bu ülkeye o darbeyi reva görenlerin,başörtülü öğrencilerin acı çekmesine neden olanlarından bazılarının yargı önünde  hesap vermelerinin gelecek nesil için önem taşıdığını sözlerine ekleyen Tüfenkci, ‘‘ O süreçte işyerlerimize baskınlar yapıldı.Ortağım gözaltına alındı.Ben o günleri ve o dönemin asıl gerçeklerle bağdaşmayan hukuksuz yargılamalarını asla unutamam.Vekaletini aldığım başörtüsü yüzünden işten atılmakla tehdit edilen Malatya’daki 37 öğretmenin Ankara Adliyesinde görülen duruşma öncesinde dönemin Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarlarından Bener Cordan’ın  orada beni bir odaya çekerek, ‘Avukatım bu öğretmenler başörtülerini çıkartırsa işten atılmayacak’ sözlerini unutamıyorum.Ben o  sözler karşısında deyim yerindeyse başımdan kaynar sular dökülmüşçesine ilkin bir afallayıp sonrasında o başörtülü öğretmenleri arayarak meseleyi ilettim.Öğretmenlerimiz işleri pahasına da olsa da başörtülerinden vazgeçmediler.’’dedi.(Malatya Sürmanşet)